1. 51.
    +15
    geçen yaz gittik. dıbına koyduğumun şirketi, gibimdirik bir iş ayarlamış, amerikaya gider gitmez, askerler yakaladı. doğru gibtiğimin amerikan ordusuna katıldık. ne oluyor, ulan dıbına koyduklarım derken. bizim züt oğlanı şirketin ayarladığı iş, askeriyedemiş. neyse gibildik bari zevk alalım dedik. ama bu amerikan binleri, herzamanki gibi, gene abartmasını bildi. geldiğimizin ikinci günü tayinimiz afganistana çıktı. aklı sıra puştlar, müslünanı müslümana kırdıracaklar. bunu yer mi abiciniz, hemen lieutenant colonel'ın odasına çıktım. böyle böyle dedim, biz bunu yemeyiz. neyse abicim, adam öyle bir yersin ki dedi, (hakkını vermek lazım adamların şimdi dedikleri dedik)C-130 Hercules'da bulduk kendimizi. 10-12 saat sonra adana/incirli'deydik. aha dedim, bin bize şaka yapmış, sevindim ulan. ne şakası ulan, savaşın şakası mı olur. ayrıca bunların hepsini yazan tosun, okuyana koysun. velhasıl, yakıt takvitesinden sonra, rota afganistan. 10 saat sonra, paraşütle bindirme yaptık. lan dur, demenden, yere iner inmez, kurşunlar havada uçuşuyor, bombalar, mayınlar. kıçı zor kurtardık. bu 3 ay nasıl geçti ben de bilmiyorum ama. hacı alaskan'dan daha iyi para kazandık şimdi, allah yukarıda. it gibi çalıştırdılar ama. hem ingilizce gelişte, hem laptop'umu, ipod'umu aldım. üstüne de yeminle 16 876 dolar getirdim. ha şimdi sorcaksınız, lan züt sen ne anlarsın askerlikten yarak kafa diye, haklısınız zaten ulan zütler. adamlar, üç ay boyunca patates soydurttular. ama dıbına koduğumun alaskasında, balık temizleyip günde 20 saat çalışıp, saati 12 dolar kazanacağıma ; afganistan'da günlük 15 saat, saati 50 dolar'dan patates temizlerim daha iyi.

    özet: wat, saati 50 dolardan, günde en az 15 saat, afganistan, patates işi.
    ···
   tümünü göster