Liseden yeni mezun olan koala Ankara’ya gidip kara harp okuluna girmeyi denedi. Çocukluk hayali idi ve öyle de kalmaya devam etti. Hayatına ikinci bir alternatif düşünmediği için hiçbir şey yapmamak mantıklı gelmişti ve bir sene ara vermeye karar verdi. Bunları Ankara-istanbul seyahati sırasında düşünmüş, aklındaki kötü fikirleri defetmişti.

istanbul tabelalarıyla birlikte kara düşüncüler çöktü zihnine. Bu şehirden sıyrılmak istiyordu artık. Bu şehirde çıkmazları vardı. Bu şehirde ona imkânsızlıklar vardı. Kazanamayacağı, çoktan kaybettiği bir sevda savaşının aklından çıkmasına izin vermiyordu bu şehir.

Otogardan çıkınca cebindeki bozuklukları yokladı. Öğrencinin canı yoldaşı birlik madeniler… ilk gördüğü tekele girdi. ‘Dal sigara var mı?’ Adam hiçbir şey demeden bir dal prestij çıkarıp uzattı. Normalde içmezdi ama canı sıkkındı ve hemen alıp çıktı. Bir bina girişine oturup sigarasını yaktı. Üç duman aldı ya da alamadı Bağcılar minibüsünü gördü. Hemen el sallayıp bindi.

Bağcıların lanet sokaklarına vardığında uzun uzun, sövüntülü bir gezintiye daldı. Kaldırımlar yamuk, binalar alakasızdı. Ama kötü olan bu değil semt sakinlerinin de semte benzemesiydi. Mahallesini özler gibi olmuştu. Bu düşünceyi hemen defetti aklından. Kemalettin bakkala seldıbını çakıp eve çıktı.

... devamı gelecek...