/i/Devlet

  1. 1.
    +14 -2
    senin tarih bilgini gibeyim it dölü
    ···
    1. 1.
      +4 -7
      bunlar gerçeklerdir genç kardeşim; balkanları, arap bölgesi topraklarını, misak-ı milli'dki batumu, musulu bırakan mustafa kemal'dir...
      mecliste "misak-ı milli'yi keşke hiç kabul etmeseydiniz" diye sitem eden de kendisidir
      imparatorluktuk, tüm müslümanların hâmisiydik... gele gele anadolu çanağı sıkıştık, kimseye el uzatamaz olduk, aksine el açar olduk
      ···
    2. 2.
      +14
      atatürk olmasa osmanlının topraklarının daha da büyüyeceğini düşünüyo lan liseli ahahah bak çocuğum o bir an önce unutlması gerek dediğin adam olmasa şuanda olduğu kadar bile toprağın olamayacaktı sizin tarih bilginize sokayım
      ···
    3. 3.
      +3
      atatürk olmasa osmanlının topraklarının daha da büyüyeceğini düşünüyo lan liseli ahahah bak çocuğum o bir an önce unutlması gerek dediğin adam olmasa şuanda olduğu kadar bile toprağın olamayacaktı sizin tarih bilginize sokayım
      ···
    4. 4.
      +3
      @barch gerekli cevabı vermiş
      ···
    5. 5.
      +2 -11
      hayır sevgili kardeşim, hayır...
      mustafa kemal içine kapanmanın, elini izin verilen hududların dışına çıkartmamanın sembolüdür.
      misak-ı milli'yi kabul eden meclis, musul'u asla vermezdi. ki zaten misak-ı milli'de belirtilen sınırlar, mondros antlaşması imzalanmadan hemen önce denetimimiz altında olan toprakları işaret eder ve diğer yerlerde de plesibit yapılmasını ister.
      daha 1918 başında, dünya savaşı bitmeden 9-10 önce, ingiltere ve Amerika, aşağı yukarı sınırlarımızı açıklamıştır "türk nüfusun yoğun olduğu bölgelerde türk devleti kurulacaktır" diye.
      biz, bize biçilen gömleği giydik, sesimizi de çıkartmadık.
      ···
    6. 6.
      +2
      yaww bide uzun uzun yazılar yazmış.. amkdum evladı haksızsın işte gibtir git
      ···
    7. 7.
      +1 -2
      sevr antlaşmasını da ananın amı imzaladı di mi huur çocuğu? adam senin karısını kızını ingilizlere "emanet" edip gemilerle kaçan sultanlarının zütünü anca bu kadar toplayabildi. sultanın delikanlı olsaydı da sevr'i imzalamasaydı.
      dahili bedhahların torunları bugün ülke yönetiyor, bunun gibi zütler de onlardan güç alıyor.
      soyunuzu gibeyim.
      ···
    8. 8.
      -2
      sevr antlaşması, meclis ankarada tekrar toplandıktan sonra ortaya getirilmiş bir projedir. projedir diyorum, çünkü yabancı devletler de bunu bir proje olarak görürler, uygulanmasının mümkün olmadığını, ölü doğan bir anlaşma olduğunu söylerler.
      yabancı nüfus bölgelerini dikkate almazsak (çünkü bu yabancı devletler burada kalıcı değillerdir; çıkarlarını anlaşmalarla bağlayıp giderler), doğuda büyük bir ermeni devleti dışında bugünkü sınırlarımızdan pek farkı yoktur. kimlere ne imtiyazlar verdiğimizi araştırırsanız, "nüfuz bölgeleri"nin aslında istenilen gibi oluşturulduğunu görebilirsiniz.
      sevr anlaşmasına gelirsek; bir anlaşmanın uygulamaya konması için, meclisten geçirilerek onaylanması gerekir. yabancı devlet meclislerinin çoğu bunu meclise dahi getirmemiştir. osmanlıda ise istanbul meclisi ingilizler tarafından dağıtılmış; ankara'da "büyük" millet meclisi oluşturulmuştur. adına büyük denmesinin sebebi, istanbul'da dağıtılan meclisi de içeren bir meclis olmasıdır, bu da ayrıntı bir bilgidir.
      sevr'i onaylayabilecek tek bir meclis vardı ülkede, o da ankara meclisiydi (çünkü istanbul meclisi ingilizler tarafından basılmış ve meclisin bazı vekilleri ingiliz denetimi altındaki trenlerle ankaraya geçebilmiştir, bu da ilginçtir). bu konuyu iyi düşünürseniz, sevr anlaşmasının neyi amaçlayan bir "proje" olduğu konusunda ipucu yakalarsınız.
      ayrıca vahdettin hatıralarında "sevr'i sadece zaman kazanmak için imza ettiğini, bu anlaşmanın uygulanmasındansa, tahttan feragat edececeğini" söylemiş ve "musibetleri (kötülükleri) engelleyemedimse de, paratoner oldum (hepsini kendime çektim)" demiştir.
      hatta bir sözü daha vardır ki kızına söylediği, onu burada yazmanın şu an için erken olur sanırım. fakat isteyenler "ben ingilizlere karşı kullanacaktım, ama ingilizler bana karşı kullandı" sözünü araştırabilirler.
      vahdettin mecliste ilk defa, sevr yüzünden eleştirilmeye başlanmıştır ve vahdettine isnat edilen en büyük kabahat, bu projenin imzası konusudur.
      o dönemin en büyük gücü ingiltere'dir ve bizzat mustafa kemal mecliste, ingilizlerle ( ve diğer büyük devletlerle) doğrudan karşı karşıya gelmek istemeyeceğini söylemiştir.
      yani ingilizlere açıktan kimse düşmanlık etmemiştir, etmeyi de düşünmemiştir, siyasi bir intihar demektir bu zaten. yine mustafa kemal, 1918 kasımında ortağı olduğu minber gazetesinde, "ingilizler kadar hayırsever bir dost bulunamayacağını" yazmıştır.
      mustafa kemal ingilizlere karşı yumuşak siyaset izleyince "büyük deha", sultan izleyince "büyük hain" oluyor. aradaki farkı yaratan, siyaset ve çıkarlar oluyor sanırım.
      gemi ile ilgili şunu hatırlamalıyız ki, o dönemde ingiliz - fransız - italyan gemileri dışında bir gemiyi sularımızda hareket ettiremezdiniz.
      mustafa kemal samsun'a çıkarken ingilizlerden vize almış ve çıktıktan hemen sonra ingilizlerle görüşmüştür (o dönemde ingiliz işgali altında olan tek liman kentimiz samsundur, bunu not alın). biz de 1920-21 dönemindeki avrupa barış görüşmelerine italyan deniz araçlarıyla gitmişizdir.
      yani bizim bir sürü gemilerimiz vardı da, yine de biz yabancı gemilerini tercih etmiş değilizdir.
      son olarak vahdettin tehdit ediliyordu, saray yakınında kurşun bile atılıyordu korkutup kaçırtmak için. hatta refet bele de istanbula gelip vahdettinle görüşmüştür (tehdit / korkutma anlamında). bu olaydan kısa bir süre önce, ali kemal linç edilmiştir. tüm göstergeler, vahdettinin öldürüleceğini gösteriyordu. mustafa kemal'in kişiliğine ve uygulamalarına bakarsanız; nerdeyse tüm yakın silah arkadaşlarını ya itibarsızlaşmış ya da idama varan cezalar için yargılatmıştır suikast bahanesi ile; bunlardan birisi de kazım karabekirdir ama ordunun ayaklanmasından korkulduğu için suikast davasından beraat ettirilmiş ama göz hapsinde tutulmuştur.
      yani göreceğin gibi sevgili kardeşim, yazacak o kadar çok şey var ki, buraya kadar okunacağını bile sanmıyorum.
      o dönemle ilgili araştırma ve anı kitaplarını okursanız, tarihi daha tarafsız bir şekilde öğrenebilirsiniz.
      Tümünü Göster
      ···
    9. diğerleri 6
   tümünü göster