mustafa kemal kadar değerli komutanlarımız vardır. kazım karabekir, fevzi çakmak, refet bele, rauf orbay... bunlar ilk planda akla gelenler...
padişah ülkeyi nasıl satmış olabilir ki ? padişahın ülkeyi satması ile, babanın evinizi satması (yakması) aynı şeydir; anlamı yoktur.
ingilizleri kullanarak en az zararla atlatmaya çalışmak başka 1 şey, senin dediğin başka 1 şey. mustafa kemal de, 1918'de "ingilizler kadar hayırsever 1 dost bulunamayacağını" söylemiştir ortağı olduğu gazetedeki açıklamasında.
mustafa kemal yapınca "taktik", padişah yapınca "ihanet". bunlar ancak siyasi çekişmelerdir, gerçeği yansıtmaz.
komutanlar karar vermedi ki orduların terhis edilmesine ? bu ateşkes'in hükümleri arasındadır. bu ateşkesi isteyenlerden 1 tanesi de, filistin/suriye cephesinde bozgun yaşayan mustafa kemal'dir. durumun çok kötü olduğunu ve acilen anlaşma yapılmasını istemiştir.
kurtuluş savaşı dönemini ayrıntılı olarak araştırmanı öneririm. mustafa kemal, hazır olan 1 ayaklanmanın tek çatı altında toplanması için çalışmıştır. hiç 1 şeyi yoktan var etmiş değildir, sadece pişmiş yemeği servis etmiştir.