1. 101.
    0
    Bohem'in dibini yaşayan, adam gibi adamlardır. Hele bırak geçen geçsin var ki tadına doyulmaz. Anadolu Caz(jazz değil caz) & blues da yapıyor olabilirler, bilemiyorum...

    http://m.youtube.com/watch?v=c9cOnReiM_8

    Bırak geçen geçsin
    bilmem su felegin bizde nesi var
    zemheri ayinda gul ister bizden
    bilmem su leylinin bizde nesi var
    zemheri ayinda canim gul ister bizden

    kimdir nedir nereye gider
    hallarim anadolu hallarim
    bir de o hal
    takmis sudan geciyor
    gelin oy gelin oy gelin oy
    zemheri ayinda canim gul ister bizden

    elleriz gönlümüzü,
    bir sırça saray değildir amma
    bir arka sokak dokusudur..
    terleyi terleyi verirler,
    meydan karışmış..
    beşiktaş iskelesinin kıyısında bekleşir durur aşıklar...
    “orhan veli’nin içine düştüğü çukur
    üsküdar’da açık hala”
    belki kadıköy’dedir.
    belki hakkari’de kesiyorlar bir çocuğun gırtlağını şu saatte,
    belki beyoğlu’nun bahçelerinden birinde.
    babil misali, demleniyoruz.

    demleniyoruz.
    ki bilmek de var
    şu koca karnı yarılı zaman,
    kimleri almamış ki
    ki bilmek de var.
    var canım var.
    ta ötelerde
    birileri “oy havar”

    parçalanan bir gırtlak gibi ve oyulmuş gözlerinden sağanak
    tırpanların arasında bulandıkça bulanıyoruz da
    tılsımını yitirmiş bir ekmek kokusu gibi yarin buğusu
    "oy canım" diyorsun
    “sen getir üstümü bir umudum sendedir”

    gel!
    gel gidelim dosta doğru
    gel! gel gidelim dosta doğru
    gel!
    gel gidelim dosta doğru

    gel!
    gel!
    gel!
    gel!
    gelsen ey ölüm!
    ey ölüm sen gelsen
    ey ölüm ey ölüm gelsen
    gelsen ey ölüm!

    çığlıklarımızın arabesk geldiği bu,
    bu yer neresi kimin yurdu
    çığlıklarımızın duvar diplerinden ince ince ağlayıverdiği çocuk gülümsemeleri
    kimin gülümsemelerinden kaçmış gelmiş bu çocukların yüzlerine
    ve hallarımızı deyiverdiğimiz
    o hallar ki
    o hallar ki…

    en leylim gecede ölecegiz
    sen ben biz olacağız
    leylim gecede tutar yalnızlığı
    dolanırken sokaklarıni bu şehrin arkasındasın
    bin yıl evvel de aynıydı haykırışlarım
    yetmiş yedi bin yıldır
    yetmiş yedi bin yıldır yar koynundan uzaktayım
    yetmiş yedi bin yıldır
    yetmiş yedi bin yıldır yar koynundan uzaktayım

    oy havar!
    yattığın ranza aşkına!
    bu yazgı aşkına!
    duy!
    duy diye!
    duy diye kendi kanımızla demleniyoruz.

    sakın sorma bu hallarım nedir
    ne şehidim ben ne de gazi
    sakın da sorma bu hallarım nedir
    ne şehidim ben ne de gazi
    ucundan acık niyazi, niyazi, niyazi, niyazi
    yaşıyorum öyle!
    yaşıyorum öyle!
    yaşıyorum öyle!
    yaşıyorum öyle! hey!

    eğer arar isen
    gel dosta gidelim gel dosta gidelim gel dosta varalım hay
    gel dosta gidelim gel dosta gidelim gel dosta varalım hay
    gel dosta gidelim gel dosta gidelim gel dosta varalım hay
    gel dosta gidelim gel dosta gidelim gel dosta varalım hay!

    bu gözüne kıymık kaçmış yüzyılın buralarında
    ve senin oralar dediğin yine buralarda yurtsuz,
    günebakan kokusunu ciğerlerine pür yara kılmış bizden biriysen
    gel, gel, gel, gel,
    gel,
    gel,
    gel, gel, gel, gel,
    gel

    neden böyle haykırır neden böyle böğürürüz
    niye
    sormuş musun
    yaradır bu yara
    yaradır bu yara
    gelenden gidenden yaradır bu yara
    aynı suyla bakir

    niçin gitmez yıldız dağı dumanın
    ben de bildim şu dağların şahısın
    gerçek erenlerin nazargahısın
    pir sultan abdal’ın seyrangahısın
    niçin gitmez yıldız dağı dumanın
    biz de bildik bu dağların pirisin
    gerçek erenlerin seyrangahısın

    Alın buda sözleri
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster