Müdüre hanım, öğlen saatlerinde malum sigara hadisesi yüzünden (müdürün uğraştığı işe bak hele?) ben ve bir arkadaşımı çirkin bir üslupla rencide etmeye çalışmış, alışılageldik pısırık konservatuvar öğrencisi davranışı sergilemediğimiz için fosilleşmiş hiyerarşik konumunun sarsıldığını hissetmiş ve ne diyeceğini şaşırmıştır. Derhal kendisiyle yukarı gelmemi emretmiş, arkadaşım kendisine "hanımefendi" diye hitap ettiği için (bu insan kimdir ki koskoca müdüreyi tanımaz!) kendisine sinir olmuş, sigara içmediği halde içmiş gibi iftiralar atmıştır. Yukarıya gelmeyeceğimi, hiç bir gücün de beni yukarıya zütüremeyeceğini söylediğimde (evet, çünkü o an dışarıda sigara içiyordum ve bir yenisini daha içecektim, kimse benim keyfimin kayhası değil) üşenmemiş ve imza müdürü abimizi çağırmış, bu abimiz de bize kağıt vereceğini, bir hafta içinde savunma yazmamız gerektiğini (bu işlerden çok sıkılmış, belli.) söylemiştir.
Ortada herhangi bir suç olmadığı için ve asıl suçu müdüre hanım bize karşı olan çirkin üslubuyla işlediği için, savunma falan yazmayacağım. (Savunma metninde özür falan bekliyor herhalde? Bu kadın bizi ne sanıyor?) Hatta bürokratik işlerden hiç anlamamama rağmen; kendisine çok gıcık kaptığım için, bizi çocuk sandığı için (çocuğa da öyle davranılmaz, suçtur, kan alırlar), haklarımızı hiçe sayıp keyfi davranışlarda bulunduğu için, ileriki zamanlarda benim hakkımda dilekçe verdiği halde, hayatımın amacı kendisiyle bürokratik yollardan uğraşmak olacak. Konservatuvarda okuyan öğrencilerden tek dileğim, kendilerini bu gibi insanlara ezdirmemeleri ve gereken cevabı vermeleri. Yetişkin olarak karakterinizin şekillendiği bu yaşlarda azımsanmayacak derecede ciddi bir "üst" baskının altından kalkamıyorsunuz, ileride annenize küfredilse dahi sineye çekmeye ve bunun yarattığı travmalarla yaşamak zorunda kalacaksınız. Hepiniz profillerinizde Erdoğan karşıtı şeyler paylaşıyorsunuz. Madem öyle, önce en yakınınızdan başlayın bazı şeyleri düzeltmeye.