/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 401.
    +9 -2
    https://youtu.be/Fd9ohpDDCRU

    Sabah uyandım. Hafta sonu bugün. Kerem bini kalkmamış bu sefer, ben hazırlayayım bari kahvaltıyı.

    Ondan önce telefonumu açtım.

    3 mesaj, 4 kim aramış mesajı.. Hepsi annemden

    1.mesaj

    "Nerdesin?"

    2.mesaj

    "Eve gel demedim mi?"

    3.Mesaj

    "Bittin sen !"

    Bittim ben? Lan düşmanlarım böyle mesaj atmıyor bana, annem değil misin sen? Bittin sen nedir. Sinirli sinirli fırlattım telefonu. Mutfağa geçip kahvaltıyı hazırlamaya başladım.

    O sırada telefon çaldı, annem sandım ilk başta. Değil.

    Gözde.

    "Alo?"

    "Alo gotkapan? Sen bu saatte kalkar mıydın ya * "

    "Gördüğün gibi" dedim fiyakalı bir sesle (Bir elinde çatal, yumurta çırpan biri için bu havalar fazla değil mi amın evladı?)

    "Bugün haftasonu, bi yerlere mi gitsek?"

    Kabul edecektim aslında, ama nedense Gözde'yle bugün bir araya gelmek istemedim. gibtir eeet üşendim.

    "Bugün Kerem'le takılıcaz yavrum."

    "O da gelsiin? Ben de irem'i çağırırım. 4lü takılırız?"

    Foursome diyon yani? Taam bana uyar.

    Şaka bi yana, kızın niyet belli. irem ve Kerem'i bir araya getirmek... E hal böyle olunca işi baltalamak olmaz.

    "Niyetini bu kadar belli etme bari" diyip güldüm.

    O da güldü.

    Taksim'e benim mekanlardan birine gitmeyi önerdim, kabul etmedi. Beşiktaş'a gidelim dedi.

    Beşiktaş... Nefretimsin Beşiktaş... (Bjkli panpalar çüküye abanmasın * )

    istemeye istemeye kabul ettim Beşiktaş'ı. Daha doğrusu ısrar etmedim.

    Aramayı sonlandırıp Kerem'i uyandırmaya gittim.

    Hazırmış zaten direk uyandı amk.

    "Kalk lan Beşiktaş'a gidiyoz"

    "Ya gibtir git napıcaz olum Beşiktaş'ta?"

    "Biliyom lan sevmiyosun da gidicez işte aq."

    "yannan giderim"

    "irem de geliyo."

    Gözleri parladı.

    "Kim kim geliyo?"

    "Sen ben gözde irem" dedim.

    "iyi sen Gözde'yi zütür ben de irem'le hallederim eheheh"

    "Dünkü gibi tutulup kalma da :D Amk çırağı."

    Kahvaltıyı ettik, 5'te buluşucaz Beşiktaş'ta, top oynadık biraz. Giyinip fırladık.

    Yolda annem bi kaç kez aradı, açmadım. Kontrol hastası... Uğraşmak istemiyorum.

    Kerem'le de çok konuşmadık yolda. O da benim gibi arabaya binince kendi dünyasında dalmayı sever..

    itiraz yok.

    Ve evet, hayvan gibi trafiğin ardından Beşiktaş'tayız...

    Söyledikleri mekan tanıdık yer zaten oraya gittik, biz lisedeyken orda içki servisi yapılmazdı bize. Şimdi onun hıncını çıkarır gibi kızlar gelmeden 2 50lik içtik.

    Ve sonra kapıda Gözde belirdi, topuklu giymiş ( şaka mısın dıbına koyayım ) makyajı güzel, boya küpü olmamakla birlikte yüzünü güzelleştirmiş.

    Ve arkasında irem.

    Her zamanki sarı, uzun saçlarıyla gülümseyerek yanımıza geliyor..

    Ayağa kalkmadık, onlar da merasim beklemedi. Gözde benim yanıma , irem de Kerem'in yanına oturdu.

    Klagib bir meraba naberden sonra içeceklerini söylediler.

    Daha güneş doğru düzgün kararmamışken içtiğimiz biralarla dalga amaçlı birer limonata söylediler.

    "Güneş kararmadan boya küpü olanlarla ne demeli?" dedim Gözde'ye dönüp , sırf kızdırma amaçlı.

    "Geceye şimdiden hazırlık ;)" dedi.

    Ne gecesi lan?

    O planda biz var mıyız?
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster