+19
Biz yola çıktığımızda çatışma başlayalı 2 saat falan olmuştu, baya bir yürüdük beyler ortalama 5-10 km yolu 1-2 saatte yürüyorsun sebebi hem 40 kiloluk çanta, hem de akşam olduğu için, hemde dağlardan kayalıklardan yürüdüğün için, başımızda 4 astek 4 uzman 1 üstegmen 1 de yüzbaşı vardı, o gün etraf o kadar sessizdi ki kendini yalnız başına orada bıraksan o sessizlikten akli dengeni kaybede bilirsin, bu sessizlik fazla sürmedi, çatışma alanına yaklaştıkça hem komutanların telsizleri hemde silah sesleri duyulmaya başladı...
içimizde korku ile gidiyorduk çünkü gelecek olan timlere pusu atma yada mayın döşeme gibi huurluk yapmak bunların kanında var..
önde 1 asker elinde zımbırtı ile, ilerliyor bizde arkasından ilerliyoruz aramızda 2 m falan var ip şeklinde..
çatışmaya az bir kala diger timden bir asker
-"komutanım mayına bastım galiba"dedi...
Hagibtir dedi komutan oğlum kıpırdama geldim dedi...
Bizde etrafın güvenliğini almak için etraf a ufaktan dagıltık, hemde patlarsa zarar görmeyelim diye...
Üsteğmen olsa gerek yanına vardı, uzaktan izliyorum, büyük ihtimal mayını bulmak için etrafını ufaktan eşiyor du. daha sonra dal lan bu yarak ne mayını dedi... Çocuk dalmıymış Komutanım dedi..
Gülsen mi ağlasan mı bilemiyorsun işte oan...
Ölüm ile yaşamak arasında ki ufak bir çizgi o beyler...
o durumu da atlattıktan sonra başladık tekrardan yürümeye...
Bu ara iyice yakınlaştık, sesler iyice net şekilde duyulmaya başladı...