+4
+nasıl tamam git yaa. noldu... niye söylemiyorsun neyle tehdit ettiğini.
kimsin sen rüzgar. insanları neyle tehdit ediyorsun.bu hakkı kendinde nerden buluyorsun.
ben mert yanlış biri diye ayrıldım rüzgar. beni sevdiğini biliyordum.
onunla iyi kötü anılarımız var.bir anlık sinirle bir şey yaptı.
orada bana vurabilirdi de vurmadı.
şimdi ondan sen özür dileyeceksin!! dedim...
o an bana yaşattığı kötü anı unutamam inci.
sandalyeden kalktı kasaya gidip üstünü bile beklemediği parayı verip.
kolumdan tutup çıkardı.
rüzgar noluyor gözlerindeki kini ilk defa o zaman gördüm. neye sinirlendin
kafeden çıkarıp beni duvara doğru yapıştırdı. sert itti. çok canım acıdı.
hayatımda ilk defa böylesini yaşadım. şoktaydım gözlerim doldu
ellerini kafamın sağ ve sol yanından duvara yapıştırdı. burnundan soluyordu.
''mert'ten özür dileyeceğim öyle mi
bana sen kimsin mi dedin
haddini aşma şimdi defol git'' bu cümlerleri söyledikten sonra;
ellerini indirip arkasını dönüp tekrar cafeye girdi. yarım kahvesini içmeye devam etti camdan gördüğüm kadarıyla.
elim ayağım titriyordu. ağlayamadım bile. boğazım düğümlendi.
bu rüzgar o muydu.
korkmuştum ve onun her gün başka bir tarafını tanıyordum.
adımlarımla uzaklaştıkça ağlamaya başladım.
tekrar otobüse binip eve doğru yol aldığımda kendimi tutamadım hıçkıra hıçkıra ağladım.
elimdeki selpakla ağzımı bastırıyorum.
yaşlı teyzeler bana bakıyor.
insanlar merak ediyor ama soramıyor.
kabustu.