Atatürkü ülkeyi düşmandan temizledikten sonra , ilk cuma namazını Sultan Ahmet'te kılmak istemiştir. Cemaat toplanmış Atatürk'ün etrafındakiler:
- Aranızda ikindi namazının sünnetini hiç kaçırmayan var mı? diye sormuş.
- Eğer kaçırmayan varsa bütün cemaatin başına o geçecek ve imamlığı o yapacak, demiş. Herkes büyüklere bakmaya başlamış. Atatürk'ün yanında bulunanlar önce cephe komutanlarına ve en son da Mehmet Akif'e bakmış. Ama herkes başını yere eğmiş. Mehmet Akif bile başını yere eğmiş ve:
- Bir keresinde evime misafir geldi. Misafirleri kıramadığım ve çok meşgul olduğum için ikindi vakti keraate girdi. Hayatımda sadece bir kez ikindi namazının sünnetini kılamadım, demiş. Mehmet Akif'in bu sözü üzerine Atatürk:
- Ben hayatımda hiç ikindi namazının farzını ya da sünnetini kaçırmadım, demiş. Bunun için de oradaki heyet tarafından Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Sultan Ahmet'te kılınacak ilk cuma namazına imamlık yapmaya Atatürk layık görülmüş.
Yani hem önder olduğu için hem de o kadar savaşın arasında ikindi namazının sünnetini kaçırmadığı için imamlığa geçmiş.
Atatürk imamlığa geçtikten sonra namaza başlamak için tekbir getirir ama hemen sonra durmuş ve sağına soluna selam vererek namazını bozar. Sonra tekrar tekbir getirmiş ve tekrar durur sağa sola selam vererek namazını bozar. Üçüncüsünde de tekbir getirdikten sonra ellerini bağlar ve ilk cuma namazını kıldırmaya başlar. Cemaatten bazıları: "Önderimiz büyük kibre girdi o kibrinden dolayı namazı başlatamadı" diye düşünmüşler. Namaz kılındıktan sonra Atatürk'e namazı neden üç kere bozduğunu sormuşlar o da:
- istedim ki namaz sırasında bana ve bütün cemaate Kabe görünsün, yani biz Kabe'nin önünde namaz kılalım. Bu niyetle birinci tekbiri getirdim fakat Kabe görünmedi. ikincisinde de tekbir getirdim Kabe görünmedi. Fakat üçüncüsünde tekbir getirdim ve Kabe gözümün önünde belirdi, demiş. Bunun sebebini de Mehmet Akif'e sormuşlar o da bu hadiseyi şöyle anlatmış. Demiş ki:
- Önderimiz üç defa tekbir getirdi. Birinci tekbirde baktım ki, laiklik elden gidiyor. içimden "inşallah bir yanlış yapmayız" dedim. ikinci kez tekbir getirdi, tekrar namazı bozdu, namazı bozduğu için sevindim. Üçüncü tekbirde yine içimden: "inşallah namazını bozar" dedim. Fakat o an bana manevi alemde cemaatin en arka safı gösterildi. En arka safta, bir kişilik yerin ekgib olduğunu gördüm. Bir an baktım ki Laik Aleyhisselam, o bir kişilik yere doğru saf tutmak için gelirken terler direğe parmağını soktu ve ülkeyi laik hale getirdi. Ondan sonra da bir kişilik yerin ekgib olduğu o safa geçti ve namaza durdu. Böylece önderimiz üçüncü kez tekbir getirdikten sonra Kabe'yi tam karşısında gördü, bir daha selam vermedi ve böylece Kurtuluş Savaşı'ndan sonraki ilk cuma namazını kıldırdı.