liberalizm temel hak ve özgürlüklerin korunmasıdır. bu doğrultuda devletlerin suça meyilli yapılar olduğunu düşünürler. bu yüzden yetkilerini anayasa ile sınırlandırır. ekonomide de serbest piyasayı savunurlar, devletin mümkün olduğunca bu işe burnunu sokmamasını isterler. devlet piyasanın içerisine ne kadar girerse o ülke o kadar geriye gider, gitmiştir. nitekim tekelleşmeye sebep olan da devlettir. devlet olduğu sürece o alanda rekabet olmaz, rekabet olmadığındaysa işsizlik artar, üretim azalır, vatandaş yüksek ücrete karşılık kalitesiz hizmet almaya başlar. serbest piyasada ise rekabet olacağı için üretim de, refah da artacaktır. yani sadece sosyal alanda değil, ekonomide de özgürlüğü savunurlar. özgürlüğün yüksek olduğu ülkelerde refah da artar çünkü.
bireycidir liberaller, toplumculuğa ise net bi şekilde karşıdır. tek bir vatandaşın dahi yaşama hakkı korunmalıdır, ne şartlar altında olunursa olunsun tek bir vatandaşımızın dahi zarar görmemesi önemlidir. toplumculukta ise toplum çıkarları gözetilir. birey dediğin somut bir kavramdır fakat toplum öyle değil, gerçekçi bir kavram hiç değil. nerede kötü bir olay görsen "toplum yararına" yapıldığı söylenir farkındaysan. genelde ise ülkenin başında olan kesimin suyuna giden belli bir toplum önemsenir toplumcular tarafından. vergiler de aynı anlayış yüzünden var zaten. "toplum o hizmetten faydalanıyor"... "e ben faydalanmıyorum ama kardeşim neden ödüyorum?" diyemiyorsun. bireycilikte ise deme hakkın var. toplum yararı diye bi şey olamaz, liberaller bunu kabul etmez.
liberaller devletin halka bedava hizmet vermesine karşıdır. bedava lafı vatandaşa çok cazip gelir fakat farklı yerlerden cebinizden yüklü miktarda para alır devlet, ruhun duymaz. dolayısıyla liberaller faydalandığın hizmetin parasını ödersin, neye para ödediğini bilirsin diyor. ancak bu demek değil ki her yerde para konuşur. başarılı bir öğrencinin burs bulma olanağı yükselir liberalizmde. bugün avustralya'daki burs olanaklarını görsen dudağın uçuklar. liberalizmde gönüllülüğe büyük önem verilir. mesela komünist denilen ovacık belediyesi esasında gönüllülük temelinde birleşir. serbest piyasa bunu da kapsar. sen gelip de "biz bin kişiyiz, şurada şöyle bir komün kurduk. şu bedava olacak, gönüllü olarak para veriliyor bize dışardan, bağışlarla yürütüyoruz işleri... vs" dersen liberaller kabul eder. devletçiliğin olduğu düzende ise bu kesin bir dille reddedilir.
son olarak, ülkemizde özelleştirmeler adı altında devlet müdahalesiyle birlikte politikalar uygulanıyorsa buna liberal politika denmez. liberalizme bir bütün olarak bakmak gerekiyor. adaletin, özgürlüğün olmadığı yerde sırf özelleştirme yapılıyor diye ona liberalizm denmez...
uzun oldu biraz, özet geçtim işte