/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +6
    Hitlerin Türkiye'ye neden saldırmadığı hakkında bir çok görüş var, ilk önce bu görüşleri en sonunda da kendi görüşümü yazacağım.
    1- I. Dünya savaşında Almanya'yla müttefiktik, ordumuzun en üst bölümlerine Alman subayları yerleştirilmişti. Bu bir sebep miydi peki ?
    2- Almanya en zorlu ve ele geçirilmesi yorucu olarak Rusya'yı görüyordu. Türkiyeyle savaşa girip cepheleri çoğaltmak ve güç kaybına uğramak ister miydi sizce ?
    3- Adolf bizim SSCB ve müttefiklerin yanında savaşa girmemizi hiç istemiyordu bundan dolayı bize karşı iyi niyetli davrandı.
    Şimdi ise kendi görüşüm; Hitler korkmuyor ama saldırmıyor ve saldırmayacağım diyor. Yaklaşık 1.5 sene de sözünde durdu. Bu saldırmazlık anlaşmasını Türkiye kabul ediyor böylece bizim SSCB ve müttefikleriyle aramızı bozuyordu. Bir bakımdan onların safhasında savaşa girmemizi engelliyordu ama silahla mı hayır bürokrasiyle. Bu anlaşmayla büyük bir hamle yapan Hitler hem bize saldırıp ordusunu bölmeyi ve güç kaybetmesini önlüyor hem de bize anlaşmayı kabul ettirip müttefiklerin yanında olmamızı engelliyor. En mantıklısı bu
    ···
    1. 1.
      -3
      yanlış ve yalan kanka hitler bütün ülkelere öyle demiştir mesela rusyayada hatta beraber baltık ülkelerini bile bölüşmüşlerdir kontrol noktalarındakızıl ordu ve nazi askerleri pampa olmuştur birbirlerinden sevgi ile bahsetmişlerdir öyle bir yakınlkık varken birden savaş başlamıştır bizede aynısını yapıcaktı ama daha sonra hatta almanyay gönderilen ajanlarla Türkiye hakkında ciddi bilgiler edinilmiş bölge bölge kadın erkek düşünce fizik yapısı dayanıklılık gibi konular araştırılmıştır
      ···
    2. 2.
      0
      Hitlerin ismet inönüye mektubu meraklıları için:

      Türkiye Cumhurbaşkanı, Ekselans Bay ismet inönü Ankara


      Bay Başkan,


      Alman hükümetinin arzu hilafına ve ingiltere ve Fransa'nın 3 Eylül 1939'daki savaş ilanı kararıyla Alman halkına empoze edilen savaşta, Alman Reichi'nin şu sıradaki hedefi, Avrupa kıtasında ingiliz nüfuzunu bertaraf etmektir. Bu, yüz yıllardan beri devam eden Avrupa'daki devletleri birbirine karşı oynayarak yıpratma metoduna son vermenin bir koşulunu oluşturmaktadır. ingiltere'nin, Avrupa'nın çeşitli bölgelerinde askeri nüfuz kazanma yolundaki çabaları, Alman Reichi'ni, bu bölgelerde, toprak kazanma yönünde veya siyasi nitelikte herhangi bir başka amaca yönelik olmayan önlemleri almaya zorunlu kılmaktadır.


      Bu bakımdan Ekselans, size, Yunan topraklarına yerleşme yolundaki ingiliz önlemlerinin gitgide tehditkar bir nitelik aldığı şu sırada, bu koşulların gerektiği belirli karşılıklı önlemleri almaya karar verdiğimi açıklamak isterim.


      Bu nedenle Bulgar hükümetinden, Alman Silahlı Kuvvetleri'nin bir kısım birliklerine, bu yoldaki belirli güvenlik önlemlerini uygulamak için izin vermesini rica etmiş bulunuyorum. Öteden beri Almanya'ya karşı dostluk ilişkileri içinde bulunan Bulgaristan, bu ilişkileri, Üçlü Pakta katılmak suretiyle daha da takviye etmiş ve alınacak önlemlerin Türkiye'ye yönelmeyeceğinden emin olarak, bunların uygulanması için gerekli izni vermiştir.


      Ben de Ekselans, size bu fırsattan yararlanarak resmen bildiririm ki, Almanya'nın bu önlemleri, hiçbir şekilde Türkiye'nin toprak bütünlüğüne veya siyasi yapısına yönelmiş değildir. Aksine, birlikte yürüttüğümüz büyük ve hayati savaşın hatıralarıyla ve bu savaşı izleyen ıstıraplı yılların hatıralarıyla dolu olarak, size, Almanya ve Türkiye arasında gerçek dostluğa dayanan bir işbirliği için gelecekte dahi bütün koşulların var olduğuna kesin olarak inandığımı belirtmek isterim.


      Çünkü;


      1. Almanya bu bölgelerde hiçbir toprak çıkarı peşinde değildir. Alman birlikleri, söz konusu tehlikelerin giderilmesinden hemen sonra Bulgaristan ve Devlet Başkanı Antenoscu ile uyum içinde Romanya'yı terk edeceklerdir.


      2. Savaşın sona ermesinden sonra Avrupa'nın yaralarını sarma yolunda başlayacak ekonomik gelişme, Almanya'yı ve Türkiye'yi zorunlu olarak, tekrar yakın ilişkiler içine sokacaktır.


      Bu alanda önemli bir faktör, Almanya'nın çıkarlarını, yalnız kendi endüstri mallarının satışında görmediği, aynı zamanda en büyük alıcı olma eğilimini de taşıdığıdır.


      Bunların dışında inanıyorum ki, savaştan sonra gerçekleşecek yeni anlayışlar düzeni, Almanya'yı hiçbir şekilde Türk hükümetinin hedefleriyle karşı karşıya getirmeyecek, aksine, iki devletin yakınlaşması, bu alanda hem Türkiye'nin hem de Mihver Devletleri'nin çıkarına olacaktır.


      Bu bakımdan ben şimdi olduğu gibi gelecekte de, Almanya ile Türkiye'yi karşı karşıya getirebilecek hiçbir neden olmayacağı görüşündeyim. Bu düşüncelerle, Bulgaristan'da ilerleyen Alman birliklerinin Türk sınırlarından, orada bulunmalarının amacı hakkında yanlış bir yorum bulunulmasına meydan vermeyecek kadar uzak kalmalarını emrettim. Şu kayıtla ki, Türk hükümeti, bizi, bu tutumumuzda bir değişiklik yapmaya zorunlu kılacak önlemlere girişmeyi gerekli görmesin. Ancak böyle bir durum dahi, Almanya'nın Yunan topraklarına yerleşme amacını taşıyan ingiliz önlemlerine karşı çıkma konusundaki isteğinde bir değişiklik yapmayacaktır.


      Bu mektubumu Ekselans, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkileri hiçbir koşul altında kötüleştirmemek, aksine, mümkün olan her şekilde iyileştirmek ve uzak gelecekte dahi iki taraf için verimli olacak şekilde düzenlemek yolundaki içten isteğimin bir dile getirilmesi olarak kabul ediniz.
      Tümünü Göster
      ···
   tümünü göster