/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3
    bizimki, içinde yanan nefret ve intikam ateşiyle, bir zamanlar onun kadını olan, sevdiği olan masum kızı (bu hikayeden hiç bir kadının, hatta hiç bir insanın masum olmadığını da anlayabilirsiniz..ne de olsa çiğ süt emmişiz..) bu hale getiren..

    ona kazığın allahını atan, başını belaya sokan (zira eğer kızın durumları ortaya çıkarsa ailesi alperden bilecektir) arkadaşım dediği huur çocuğunun zütünü gibmeye gitmişti..

    hışımla okula dönüp tam çıkışa yetişmeyi başarmıştı.. kaçırmamış olmak için dua ederek servislerin orada yiğiti beklemişti..

    ama yiğit bey arada sırada olduğu gibi, bugün de önce bir bursa merkez yapacaktı kankalarıyla..
    servisler yerine çıkış kapısına yöneldiğini görünce, onu takip etmiş ve okuldan yeterince uzaklaştıklarına inandığı bir anda, yanında olan iki arkadaşına aldırmadan yiğite arkadan girişmişti..

    o karambol ve şaşkınlıktan faydalanarak, küfürler savura savura, nereye geldiğini hesap etmeksizin bir kaç yumruk geçirmiş, yere düşürmüştü yiğiti,

    ama yiğitin yanındaki adamlar da en az onun kadar huur çocuğu olmalarından mütevellit, ayırmak ya da az biraz tanıdıkları bu adama, bu hareketinin sebebini sormak yerine karşılık vermeyi seçmişlerdi..

    sonuç olarak alper bu üçünün arasında kalıp epey dayak yemiş, ağzı gözü şişmiş, kaburgaları incinmiş kaşı patlamış bir şekilde yolun kenarında bırakılmıştı..

    "ama çok sağlam girdim ben de şerefsize * " dedi, uzun bir aradan sonra gülmüştü.. buruk bir gülüş.."üçü dalarken bile sırf o muallakye çalıştım aga.. elim de ağırdır.. beni gibtiler ama ben de onun ağzına sıçtım.. şimdi olsa gene yaparım.."

    bilmem kaçıncı birasını dikip bardağı şakacıktan masaya vurdu, gülmeye başladı..

    2 gün hastanede kalmış bu olaydan sonra.. bereket koluna filan bir şey olmamış.. sınav arefesinde büyük talihsizlik olurdu..

    parlak oğullarındaki pgibolojik çoküntüden ve sebebinden az çok haberdar olan ailesi, bu son olayla beraber artık her şeyi öğrenmeye vakıf olmuş, yiğitin, sinem in ve alperi in aileleri karşı karşıya gelmiş, ortalık karışmıştı..

    "hatırlamak bile istemiyorum abi.." demişti.."bu olayda en günahsız ve mağdur olan ben olmama rağmen, en büyük pgibolojik yarayı ben aldım.. onlar hak ettiklerini buldular, ama inan olanları öyle kenardan izlemek bırak beni mutlu etmeyi intikam aldım diye rahatlatmayı, daha da beter hasta etmişti.."

    hımm.. işin bu kısmında benim kafam biraz karışmıştı..

    neden lan? ne güzel işte, sana yaptıklarının cezasını buluyorlardı? ben olsam çılgınlar gibi sevinir, oh çekerdim..

    sinem i ailesi okuldan almıştı..hem amı, hem de hayatı gibilen o olacaktı anlayacağınız..
    yiğit i de öyle keza, ama o çocuğa bir şey olmaz.. olmıştır da..muhtemelen başka bir özel okulda hayatına devam etmiş, şu sıralarda da herhangi bir özel üniversite de insanların hayatını mahvetmeye devam ediyordur..

    alper ise sınav öncesi son 1 ayını pgibolojik yardım alarak geçirmiş ve bilgisayar mühendisliği hedeflerken, hedefinden 40-50 puan aşağısını alarak burasıyla yetinmişti..
    kendi düşüncemi alper le paylaştım, "niye sevinmedin ki aq?"

    "nasıl sevineyim abi?" dedi hayretle açarak gözlerini.."biri, aylar yıllar harcadığım, her şeyimi paylaştığım anlattığım, canım gibi sevdiğim, uğruna ne hayaller kurduğum, hayatımın kadını dediğim sinem.. öbürü, her ne kadar züppe de olsa, bir zamanlar anlaştığım ve bir şeyler paylaştığım bir arkadaşım.. nasıl oh olsun derim..sen olsan der miydin, bence sen de diyemezdin.."

    ben olsam derdim alper..

    emin ol derdim..

    hatta şu an bile, yiğitle sinem in sana yaptığının çeyreğini filan bana yapan ayşen-ozan ikilisi, tır altında kalıp geberseler üzülmem..

    belli ki yeni kader arkadaşım da beni yeterince iyi tanımıyor.. tanımasını sağlayacağım..

    ve hatta belki de ben de kendimi yeterince tanımıyorum..

    çünkü alper şu "sevdiysen böyle düşünmezsin abi" meselesini o kadar inandırıcı ve içten söylemişti ki bana, içten içe "acaba ben o zaman ayşeni gerçekten sevmemiş miyidm lan yoksa?" gibisinden düşünmeme, içime kurt düşmesine neden oldu...

    harbi lan.. yoksa öyle miydi? seven, aşık olan adam, sonrasında kötülüğünü ister miydi bir zamanlar sevdiği insanın? bakın, ölse üzülmem diyorum..
    bir başka entrym de de "bugün bile geri dön, beraber olalım dese, düşünürüm" dediğimi anımsıyorum..

    ama o, o zamanki düşüncelerim olmalı..
    31.12.2011 saat 12.43 itibariyle, artık gibimde olmamakla beraber, dön dese dönmem, ölse sevinmem..

    yine de o zaman yani, bundan yaklaşık 6-7 sene kadar önce, bu derece sağlıklı düşünemiyorum malum..
    .
    .
    .

    gecemiz sona ermiş.. alper içindeki katranı kusup rahatlamıştı..

    Nasıl bin Oldum Anlatıyorum . . .
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster