/i/Kadınlar

Kadınlar daima haklı.
  1. 1.
    +1 -1
    üzerinden hayli zaman geçti, üçüküncü nesil olmam hasebiyle hesap vermemezlikten yararlanıp paylaşmak istedim nedense.

    lisenin 3. yılıydı. bu liseye bir başka şehirden, bambaşka bir okuldan gelmiştim. alışma sürecindeydim.
    çok da güzel bir ortamı vardı yeni sınıfımın. tabi bunda sınıfın %93'ünün kız olmasının payı büyüktü.
    benim okula entegrasyonumu-adaptasyonumu sağlayan sevimli mi sevimli, canayakın sempatik bir kız vardı.
    aylar geçtikçe birbirimize yakınlaştığımızı hissediyorduk, beraber sabahlamalar, gezmeler,-bilenler bilir ünlüdür o sıralar- 'teneffüste beraber dolaşmalar' adı konulmamış bir ilişki vardı aramızda, hani sevgiliden bir tık aşağısı, arkadaşlığın bir tık üstü derler. o türden bir şeydi. ve bu durum hiç bitmesin uzunca sürsün isterdim.

    çok umursamaz bir adamdı o zamanlar bu erhanix. yaşadığı çalkantılı ilişkilerden sonra bir daha o duyguları tadabileceğine inanmıyordu. - şu an da aynı -

    okulun da popüler çocuklarından biri oluvermiştim ne yalan söyleyeyim, sekiz on kişiyle konuşur, her birine de en çok onu sevdiğimi söyler, günü kurtarırdım bir şekilde. tabi bu olan bitenlerden esas kızımızın haberi yoktu.

    artık havalar iyiden iyiye ısınmış, dersler yapılmamaya başlanmıştı. geniş bahçesi olan okulların olmazsa olmazı, sınıf erkekleri için prestij, onur mücadelesi olan sınıf maçları da yapılmaya başlanmıştı. sınıfların hanım kişileri de okulun muhtelif yerlerinden bu dişe diş mücadeleyi seyreder heyecana ortak olurlardı.

    bu maçların birisine başlamak üzereyiz, karşımızda da ezeli rakibimiz olan sözel sınıfı var. bizim kısıtlı erkek sayımıza, adamlar 26 kişilikten üç kadro kuracak erkek nüfusa sahip olmakla cevap veriyordular.

    maç ölüm kalım maçı. şeref, haysiyet, onur, gurur ne varsa ortaya koymuş vaziyetteyiz. bilenler bilir o maçlar arifesinde cepte bulunan telefon, silgi, kalem, çakmak, sigara * maç bitimi alınmak üzere hanım kişiye devredilirdi.
    bendeniz de takım kaptanı olarak gittim tabii ki öyle yaptım.

    maç bir şekilde bitmiş, euro 2008 çek cumhuriyeti-türkiye maçına benzer bir sonuçla galip gelmiştik. zafer sarhoşluğuyla teçhizatlarımı almak üzere hanım kişisinin yanına uğradığımda, kırmızı gözler, asık surat, konuşamayan bir ağızla karşı karşıya kalmıştım. nedenini elbette soramazdım, aklıma gelen bir kaç şey vardı çünkü.

    teçhizatlarımı alıp ilk iş arkamı dönüp telefona bakmak oldu, evet doğru tahmin etmiştim binbir kilitle, şifreyle koruduğum mesajlarım okunmuş herbirine ayrı ayrı döşenmiş aşk sözcükleri görülmüş tepki de o nedenle verilmişti.

    o günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı sayın yazarlar. son ciddi düşünebileceğim, dönüp baktığımda gerçekten de çevremde evlenebileceğim son kız oymuş.

    şimdi mi?

    o ışığını arayan güzel günebakan.

    ben bambaşka bir ülkede survivor yaşıyorum.

    ara ara fotoğraflarına girer bakar, bar çıkışı bodyguardların tartakladığı sarhoşlar gibi hisseder kapatırım.
    ···
   tümünü göster