Size bir şey soracağım. Yoldan geçerken bir dilenci gördüğünüzde ona para veriyor musunuz ? Her gördüğünüz dilenciye ama.
Büyük ihtimalle vermiyorsunuz. Peki olaya hiç dilencilerin gözünden baktınız mı ?

Sokaktan takım elbiseli bir adam geçerken acaba bu adam bana para verecek mi diye bekliyorsunuz. Hemen 5 sokak aşağıda, harabelerden yapılmış bir evde sizi bekleyen hasta annenize ilaç almanız için gereken para 5 dolar. Ve şu ana kadar kimse size küçücük bir 5 dolar bile vermedi. Yoldan geçen kimse. Anneniz ölmek üzere. Siz ise bu insanlar nasıl bu kadar zalim diye düşünüyorsunuz. Ve evet, takım elbiseli ve bayağı zengin görünen bu adam da önünüzden korkak adımlarla geçti. Bir lanet okudunuz, herkese okuduğunuz gibi.

Şimdi içinizde onların hepsine para verme isteğiniz arttı mı ?

Tamam, olaya dilencilerin gözünden baktınız. Peki olaya hiç yoldan geçen takım elbiseli bir adam gözünden baktınız mı ?

Bir trafik zincirlemesi yüzünden tam tdıbına 20 dakika işe geç kaldınız. Patronunuz sizi büyük ihtimalle kovacak çünkü bu sizin ilk iş gününüz. Bu işi alamazsanız maddi durumunuz epey zedelenecek. Bu takım elbiseyi de zaten kiralık aldınız, patrona zengin gözükmek için. Arabadan inip ofisinize doğru yürümeye başlıyorsunuz. işiniz hemen 5 blok ötede. Zaten geç kaldım diyip korkak korkak adımlarla ofise doğru ilerliyorsunuz. Bu sırada bir dilenciyi otururken görüyorsunuz, epey bir üzgün ve yardım bekliyor. Fakat sizi bir dilencinin soyduğunu ve sizi darp ettiğini hatırlıyorsunuz. Dilenciler niye çalışmıyor ki mesela benim gibi, diye iç geçiriyorsunuz ve dilencinin önünden geçiyorsunuz.

Seçmekte zorlandınız mı ? Peki , başka bir dilencinin gözünden daha bakalım o zaman.

Hayatını dolandırıcılığa adayan bir adamsınız. Uyuşturucu bağımlısı olmuşsunuz, daha doğrusu olmuştunuz. Ve bu uyuşturucu hayatınızı resmen batırdı, iflas ettiniz. Siz de önünüzden geçen o havalı giysiler giyen zengin çocuk gibiydiniz ama hayat sizi bu yöne sürükledi. Şimdi ise yanınızda bir sokak çocuğuyla dileniyorsunuz. Bayağı bir para kazandınız (yaklaşık 200 dolar). Bu parayı alıp tekrar uyuşturucuya yatıracaksınız.

içinizden bu adama para vermek geldi mi ? Şimdi o havalı giysiler giyen zengin çocuğa bakalım.

Babanız dün vefat etti. Tapu işlemleriyle uğraşıyorsunuz. Oradan oraya koşuyorsunuz. Mirası almak için çırpınıyorsunuz resmen. Babanız için bir damla yaş bile dökmediniz. Çalışmayan ve alkolik bir herife ne yaşı dökecektiniz ki ? Yorgundunuz. Yavaş ve tempolu yürümeye başladınız. 6 saattir kıçınız bir sandalyeye değmedi. Hep ayaktaydınız.
O sırada bir dilenci gördünüz. Size "Yalvarırım bana para verin, 5 blok ötede annem var ve ölmek üzere. ilaç çok pahalı, lütfen" dedi, duraksadınız ve devam etti : Bu benim kız kardeşim. Çöplükte yaşıyoruz, yaklaşık 4 yıldır. yalvarırım yardım edin bize.
Bu dilenciye acıdınız ve size kalacak olan mirasın özgüveniyle ona 100 dolar verdiniz. Dilenci teşekkürlerini sıralarken, siz çoktan yürümeye başlamıştınız.

Bunun adı empatidir arkadaşlar. Daha doğrusu, herkes farklıdır. Bir dilencinin uyuşturucu bağımlısı ya da annesi hasta fakir bir genç olduğunu tespit edemezsiniz. Aynı şekilde dilencilerin zengin bulduğu insanın kötü bir insan olduğu ya da iyi bir insan olduğu kesin değildir..

Peki siz, hala bir dilenciye para vermek istiyor musunuz yoksa yine onları arkanızda bırakıp yürümeye devam mı edeceksiniz ?