1. Cennet ve Cehennem muhabbeti

Sizler de bilirsiniz ki bize her zaman cennet ve cehennem hakkında öğretilen şuydu:

"Cehennemde günahların kadar yanarsın, ardından cennete girersin".

Yani cehennemin hep geçici olduğu öğretilmişti bizlere. Biraz yanacaksın ve günahlarının acısı bittikten sonra cennete gireceksin. Cennet ve cehennem algısı buydu hep. Hadis ve rivayetlere göre böyle anlatılırdı.

Oysa Tanrı, Kuran'da Cennetin de, Cehennemin de ebedi olduğunu söyler.

Hud 106: Talihsizler ateştedir, onlar orada ah edip inlerler.
Hud 107: Onlar, Rabbinin dilemesi dışında, gökler ve yer sürüp gittikçe orada ebedi kalacaklardır. Çünkü Rabbin, gerçekten dilediğini yapandır.
Hud 108: Mutluluğu hakedenlere gelince, gökler ve yer kaldığı sürece cennette ebedi kalıcıdırlar. Rabbin dilerse başka. Kesintisiz ödüldür bu.

Şimdi gelin bakalım zamanın müşrikleri cehennem için ne demişler;

Ali imran 23: Kitaptan kendilerine bir pay verilmiş olanlara baksana, aralarında hükmetmeleri için Allah'ın kitabına çağrılıyorlar da, onlardan bir grup yüz çevirim geri dönüyor.
Ali imran 24: Çünkü onlar, "Cehennem sayılı birkaç günün dışında bize dokunmayacak" dediler. Uydurdukları şeyler onları dinlerinde böylece yanıltmıştır.

Bakara 78: Aralarında ümmiler var ki, kuruntu ve söylentilerin dışında kitabı bilmezler, bildiklerini zannederler.
Bakara 79: Kitab'ı elleriyle yazdıktan sonra onu ucuz bir fiyata satmak için onun Allah'tan olduğunu söyleyenlerin vay haline. Ellerinin yazdığından dolayı vay haline onların. Kazandıklarından dolayı vay haline onların!
Bakara 80: "Sayılı birkaç gün dışında ateş bize değmeyecek," dediler. De ki: "Allah'tan böyle bir söz mü aldınız ki Allah verdiği sözden dönmez, yoksa Allah adına bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?"

2. Kendilerine gelen peygamberi tüm peygamberlerden üstün görme hastalığı

Hristiyanlar Hz. isa'ya, Allah'ın oğlu dediler. Diğer tüm peygamberlerden üstün gördüler. Allah ile aynı kefeye koydular.
Çoğu müslüman da, Hz. muhafazid'i tüm peygamberlerden üstün gördü, hâlâ da görmekteler zaten. Hz. muhafazid de demezler ona, "Hz. muhafazid s.a.v efendimiz" derler. Ki efendi kelimesi; sahip, mevla anlamlarına gelir. Tanrı demektir. Hristiyanların Hz. isa'yı Allah'a ortak koştukları gibi, müslümanlar da Hz. muhafazid'i Allah'a ortak koştuklarının farkında bile değiller.

Tevbe 30: Yahudiler: "Uzeyr Allah'ın oğludur," dediler. Hıristiyanlar da, "Mesih Allah'ın oğludur," dediler. Bu, ağızlarından çıkan sözleridir. Önceden inkar etmiş olanların sözlerini taklit ediyorlar. Allah onları mahkum eder. Nasıl da çevriliyorlar?
Tevbe 31: Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih'i Allah'tan ayrı rabler edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı'ya kulluk etmekle emredilmişlerdi. O'ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir.

Ali imran 79: Allah'ın kendisine kitap, bilgelik ve peygamberlik verdiği hiçbir insan, "Allah'tan sonra bana da kulluk ediniz," diye halkı kendisine çağırmaz. Aksine, "Öğrenip öğrettiğiniz kitap gereğince kendisini Rabbine adayan kullar olun," der.
Ali imran 80: Ve size, melekleri ve peygamberleri rabler edinmenizi de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra, size hiç inkarı emreder mi?

Bakara 136: "Allah'a, bize indirilene, ibrahim, ismail, ishak, Yakub ve torunlarına indirilenlere, Musa'ya, isa'ya verilene ve tüm peygamberlere Rab'leri tarafından verilenlere inandık. Onların hiçbiri arasında ayrım yapmayız. Biz sadece O'na teslim olanlarız," deyiniz.

ismailağa cemaatinden bir şirk ayini: https://www.youtube.com/watch?v=SCEVpaOmOc4

Ve son olarak:

3:69 Kitap halkından bir grup sizi saptırmak ister. Onlar sadece kendilerini saptırıyor. Farkında bile değiller.
3:70 Kitap halkı! Tanık olduğunuz halde neden Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?
3:71 Kitap halkı! Neden doğru ile yanlışı birbirine karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?

Özet: Mezhepler yalan, hadisler uydurma, kafalar hep aynı