/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +99 -8
    METRODAKi iNSAN TiPLERi

    O sabah, maymun gibi bir halde uflaya puflaya sıcak yatağımı bırakaraktan kahvaltımı yarım yamalak yaptım ve bir insanın yalnızca uzun yola çıkarken çaldığı ıslığın aynını gerçekleştirdim. Hava öküz gibi sıcaktı. Bunaldım ve "Ooof!" dedim. Eminim bunu aynı anda yüzlerce kişi daha söylemiştir. Durağa doğru yürürken "Kahretsin, kulaklığı evde unuttum!" dedim. Ama artık çok geçti. Eve dönsem kesin arka arkaya üç-dört otobüs geçeceği için bunu yapmadım. Zaten kalktığımdan beri bir bela vardı peşimde. Yataktan kalkarken kolumu incittim, kahvaltı ederken çayı devirdim vs. Bir süre duraktaki beş kişinin yaptığını yaptım. Durakta bekleyen insan tipini yüzüme oturttum ve gözlerimi kısarak ufuğa doğru baktım. işte geliyordu! Tozu dumana katarak ve ozon tabakasının delinmesine katkıda bulunarak geliyordu! Altı kişi birden heyecanlandık. Kalbimiz hızlandı ve ellerimizi ceplerimize sokarak kartlarımızı çıkardık. O anki pgibolojik betimlemeyi burada kelimelerle izah etmemin imkanı %5. Neyse, yaklaşık yirmi saniye sonra çok oturgaçlı züttürgece binmiş bulunmaktaydım. Hemen ayı gibi atlayıp avını yakalamış bir panter edasıyla yer kaptım. Arkamdaki beş kişi şanssızdı. Onlara yer kalmamıştı ve içlerinden bana küfür ettiklerini duyar gibiydim. istifimi bozmadım ve otobüsün kalkış anından itibaren tekleyerek gitmesini camdan izlemeye başladım. Yaklaşık 20 dakika boyunca aval aval dışarıyı seyrettim ve en nihayetinde Batıkent'e vardım. Yine ayı gibi hızlı hareket ederek metroya bindim. O beş kişi yine arkamdaydı ve yine şanssızlardı. Son yeri ben kapmıştım ve gelip linç etseler haklılardı. Yüzlerindeki "Hay... " ifadesini görmemek zordu. Aradan birkaç dakika geçti. Gözlerim insanları süzmeye başlamıştı ki yine onu gördüm: Gazete okuyan.

    01 - Gazete Okuyan

    Öncelikle şunu söylemeliyim, metroda gazete okuyan insanın cinsiyeti genellikle erkektir. Yüzde hesabı yapacak olursak, %99 erkek, %1 kadındır. Oturuş tarzını ise normal bir insan kesinlikle beceremez. Bacak bacak üstüne atar ve çorapları görünmelidir mutlaka. Gazeteyi, kollarını 180 derece açarak okur. Gözlerinde, az dahi olsa illa ki bir Marlon Brando bakışı vardır. Sayfaları çok sesli bir şekilde değiştirir. Moderndir. Gururludur ve üzerinde genellikle gömlek vardır. Kır saçlıdır. Bazen, düşünen adam heykeli gibi kafasını öne eğer ve haberleri en ince ayrıntısına kadar okur. Arada güler. Neden güldüğünü dünyadaki hiçbir insan anlayamaz. Aklımdan bu düşünceleri geçirirken bir başka "metrodaki insan" tipini daha keşfetmiştim: Gazete okuyan adamın gazetesini okuyan adam.

    02 - Gazete Okuyan Adamın Gazetesini Okuyan

    Bunlar, gazete okuyan adam kadar heybetli değillerdir. Daha çok, yazılıda kopya çekmeye çalışan öğrencilere benzerler. Gazete okuyan adam ise öğretmendir. Öğrenciler, kopya çektiklerini belli etmemek için ellerinden geleni yaparlar. Öğretmen görse de bir şey olmaz ama yine de belli etmekten hoşlanmazlar. Gazete okuyan adamın yakınındadırlar. Hele yanında oturuyorlarsa tam bir baş belasıdırlar. Pis kokarlar. Gazete okuyan adamın açtığı her sayfayı silip süpürürler. Özellikle de manşetlere odaklanırlar. Tam yazıyı okurken gazete okuyan adam sayfayı çevirirse ona kin duymaya başlarlar. Öfkeleri, bir pitbullunki kadar şiddetlidir. Gazete okuyan adam bunu fark eder ve gazetesini başka insanlarla paylaşmayı çok sevmediğini belli eden garip bir hareket sergiler. Daha çok "Bana ne bana ne." diyen çocuğun omzunu oynatmasına benzer. Ve "I-ımm!" diyerek boğazını temizler. Öğrenciler durumu çakmışlardır ve "Lanet olsun sana da gazetene de!" diyerek başka bir şeyle oyalanmaya başlarlar. Ama arada sırada illa gözleri kayar gazeteye. Bir de bu öğrencinin kadın versiyonu vardır ki, anlatmak yakışık almaz.

    03 - Müzik Dinleyen

    Müziklerine o kadar odaklanmışlardır ki, kafalarında müziğe uygun bir klip çekerler. Kulaklıkları genellikle beyazdır. Metroda ayakta durmayı severler. Karşı cinsi etkilemek için arada sırada ellerini serbest bırakırlar ve sabit durmaya çalışırlar. Müziğin de etkisiyle iyice coşarlar. Fakat bunu dışarıya belli etmemek için çok sakinmiş gibi görünürler, aldanmayın.

    04 - Müzik Dinleyerek Kitap Okuyan

    Bu işi nasıl becerdiklerini anlamanın imkanı, Kemal Sunal'ın yeni bir film çekmesi kadardır. Eminim tek bir sayfayı okuyup anlamak için bir hayli uğraş veriyorlar.

    05 - Bakışanlar

    Biliyorsunuz ki metroda, oturaklar karşılıklı. Neden böyle tayin ettiklerini bilemiyoruz maalesef. Vaziyet böyle olunca da insanlar sürekli birbirlerini kesiyorlar. Bu bakışlar o kadar manasız ki. Karşınıza oturan her kim olursa olsun bakıyorsunuz. Onu baştan aşağı iyice bir süzdükten sonra hakkında düşünüyorsunuz. "Nereden gelip nereye gider? Kaç yaşındadır? Ne iş yapar?" insanın içinden gelen bir şey bu. Ve kontrol etmesinin imkanı yok. Aslında var, uyuyacaksınız. Tek çare bu. Onlar size bakmaya devam edecekler ama en azından kafanız rahat. Görmüyorsunuz.

    06 - Uyuyan

    Aslında uyumuyorlar. Yukarıda bahsettiğim gibi, göz temasından usanmışlardır sadece. Bakışmaların gereksiz olduğunun bilincindedirler. Yaptıkları şey, devekuşunun kafasını kuma gömmesinin biraz daha insancıl bir halidir. Çoğu zaman şapkaları vardır ve uyudukları zaman, bir Red Kit edasıyla şapkalarını birazcık gözlerine indirirler. insanlar ona bakmaya devam ediyorlardır fakat o gayet rahatlamıştır artık.

    O sırada bir kadın sesi, "Macunköy" dedi. Birden bire iki durak önce inmem gerektiğini hatırladım. Bu kadar şeyi aklımda çizerken ineceğim durağı kaçırmışım! Hemen telaşla indim ve geri dönüş hazırlıklarına başladım. O gün bir bela kesin vardı peşimde...
    ···
   tümünü göster