/i/Devlet

  1. 1.
    +2 -17
    Mültecilerin kamp içinde mi kalmalı kentlere mi gidip adaptemi olmalı? Avantaj ve dezajvantajları nelerdir?

    Mülteciler için yapılan kamplar uygun şartlarda ve bir çok mülteci kampına göre güzel. Fakat gerek güvenlik, gerek sayı fazlalığı mültecileri kamplardan kentlere itiyor. Ülkemiz halkının bir kısmı mültecilerden rahatsızlık duymazken, bir kısmı rahatsız oluyor ve hatta bir kısmıda kendi çıkarları için kullanabiliyor.

    Mültecilerin ülkemizde statü sahibi olamaması onları kent hayatsında 2. sınıf vatandaşlığına itiyor. Kentlere gelen mülteciler kötü yaşam koşullarında veya sömürülmekte. Bu bağlamda daha büyük kamplar yapılıp oradamı tutulmalılar yoksa hayatımıza entegre olabilirler mi? Almanya bu konuda Türkiye ‘ de daha büyük kamplar yapmayı öneriyor. Fakat mali boyut çok fazla ve kamplardaki sorunlar mültecileri düşündürüyor. Peki kamp şartları iyileştirilemez mi? Mültecilerin normal hayata entegre olmasından ve 2. sınıf hayat yaşayıp sömürülmesindense ülkelerin bir araya gelip Suriye’de yaşam alanlarını güvenlik altına alıp onlara eski yaşamlarını vermeleri daha uygun olur. Zira kamp hayatı, kamplarda yaşanan olumsuzluklar ve mali giderler için olumsuz, başka bir yönden bakıldığında ise uygun hayat koşulları yaşamaları için gerekli kılıyor. Uzun vade de değilde sorunun çözümü için en uygun ve güvenli kamp hayatını mültecilere sunmak daha doğru olacaktır.

    Mülteiler için neler yapılabilir?

    Yukarıda Suriyelilerin kamplarda neden yaşamak istemediklerinin üzerine biraz vurgu yaptık. Peki bu kentlerde yaşayan, açta açıkta olan, insani şartlarda yaşayamayan mülteciler için neler yapılabilir. Onları tekrar kamplara mı göndermek gerekir, ki yer olmadığını düşünürsek başka alternatiflere gitmemiz gerek, yoksa daha farklı fikirler mi yürütebiliriz. Mim Kemal hocanın derste değindiği ve çok mantıklı bulduğum bir öneriyi paylaşmak istiyorum: Etrafımızda bir sürü Suriyeli görüyoruz. Aileleriyle parklarda yatıp kalkan, birileri yemek yerken uzaktan onları izleyen, ve imkanı olmayan mülteciler. Belediyeler zabıta ekibi kurmalı ve bu ekip lokantaları dolaşmalı. Artan ve insana verilebilecek yemekleri toplamalı, (ki onlarca yemek ziyan oluyor) ve bu ekipler bir çalışma içine girip Suriyelilerin hiç değilse bir iki öğün yemek ihtiyacını karşılamalı. Bu düşünce beni etkiledi ve şuanda yapılıyor mu bilemiyorum ama bir an önce hayata geçirilmesi gereken bir proje olarak görüyorum.


    Türk toplumu gözünde Suriyeliler haydut, hırsız, tacizci, ülkelerini satıp gelen insanlar olarak görülüyor ve iletişim devriminin getirdiği küreselleşmeyle bu ağızdan ağza, kişiden kişiye yayılıyor ve Suriyeliler Türk toplumu gözünde ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyor. Bana göre toplumların genelinde iyisi de vardır kötüsü de genelleştirmemek lazım. Burada basının etkisi büyük. Mültecileri yansıtma biçimleri Türk halkı üzerine etki yapıyor. Tabiî ki önüne gelen fırsatı tepmeyecek vatandaşlarımız da var. Yukarıda belirttiğimiz insanları sömüren vatandaşlarımız hem mültecileri hem bizi olumsuz yönde etkiliyor. Öncelikle bakış açımızı değiştirmemiz gerek. Empati kurmak bunların en başında gelebilir.

    Ayrıca kamp şartları iyileştirilebilir. Yukarıda değindiğimiz kamplarda oluşan sorunlar gidebilebilir ve böylelikle daha fazla mülteci kamplarda yaşayabilir. Fakat mülteciler geri dönme hayallerini gitgide yitirdikleri kamplarda daha ne kadar kalır, ne kadar dayanır bilinmez.

    Güncel olaylardan devletlerin yaptıkları çağrılara değinecek olursak. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan mülteci olayıyla terör sorununa çözüm bulma konusunda birlikte iş birliği yürütme çağrısında bulundu. Kendi halkını ölüme sürükleyen Esed’in Suriye’nin geleceğinde yeri olmadığını belirten Erdoğan, Suriye’de güvenlik konusunda adımlar atılması gerektiğini ve bunun beraber yapılması gerektiğini vurguladı.

    Şuanda Türkmenlere yapılan saldırılarda bir çok sivil Türkiye sınırına kaçmakta. Türkmenlerin bulundukları şehirlerde herhangi bir tehlike bulunmamasına rağmen sivillerin olduğu bölgelere bombalar yağmakta. Yukarıda bahsettiğimiz kamp şartları gelecek olan Türkmenler için yetersiz. Başlatılan kampanyalar var. Desteklenmekte ve destek beklenmekte. Kış aylarına girerken sınırlarımızda yaşanan dram artmakta ve çözüm olarak mültecilerin kendi bölgelerinde güvenlik önlemleri alınmalı ve ülkeler bu konuda el birliği yapmalı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      reserved
      ···
    2. 2.
      +3
      okuyanı gibsinler
      ···
   tümünü göster