Arkadaşlar hikaye benden çıktı artık direk orada yaşayanlara geçiyorum ve anlatıyorum ;
Buraya 1800 lerin sonuna doğru bir çift gelmiş karı koca bundan önce şehirde yaşıyorlarmış ancak adam çocuğunu kaybetmiş nasıl olduğunu bilmiyoruz, mesleği ise kuklacılık mış kukla yapıp satar bazen gösteri yaparmış, bu çift çocuğunu kaybedince köye taşınmaya karar vermişler ve buradayken olanlar olmuş geldiğinden beri adam ve kadın hep depresif miş zaten. Karısı evin altındaki o çeşmenin suyunun aktığı kuyuda boğularak ölmüş adam bundan sonra perişan olmuş kafayı sıyırmış kuklalar ile konuşmaya başlamış bazen başkalarına bak işte orada görmüyorsun filan diyip başka kuklalar ile konuşuyormuş ve genellikle hep bu kuklalar hiç canlı durmuyor diyormuş. Bazen geceleri çığlık filan gelirmiş evden ancak git gide herkes adamdan da korkmaya başlamış herkesten tavuk filan satın alıyormuş ama nereye gittiği belli değil (arkadaşlar sanırım adam tavukları kesip kuklaların içine koyuyordu). Adam artık sadece kedisi ile yaşıyormuş hee geçen günde daha çok deliriyormuş bana geliyorlar kuklalar onlardan olmamı istiyor filan diyormuş köy halkıda çoluğunu çocuğunu oralara göndermez olmuş.

En sonunda adamda intihar etmiş kendini kuklalar gibi asmış...
Bunun üzerine ev her geçen gün çöktükçe çökmüş o eve çocuklar girmesin diyede her tarafını iyice kapatmış köylüler bazı nineler orada kötü şeyler var gitmeyin oraya hep orada kalacaklar filanda dedi.
O eve taşınanlar bir hafta kalmadan çıkıyormuş çünkü evin leş kokusu eskiliği vs.. insanların rahatsız ediyormuş onlarda mobilya eşya filan sorarken bu hikayeleri öğrenince direk evden gidiyorlar mış kiralayan adam ise hiç bahsetmiyormuş bu olanlardan ve evin halindende haberi filan yokmuş.

Mektuplar dediğimiz zarf mektup değilmiş sanırım ağır gibi ölen karısına yazmış hep beraber olacağız seni seveceğim seni merak etme yanlız değilim arkadaşlarım var filan yazmış.
Günlük dediğimiz şeyde ise adam kukla yapımını filan yazmış ve ilk yazdığı ile son arasında çok fark var git gide hem yazı çirkinleşmiş hemde kuklalara tek tek isim vermiş içlerine birşey doldurdum yazmış daha canlı tutacak(sanırım tavuklar) artık onlarda beni istiyor bende kendimde onlar gibi olacağız yazmış. Sanırım kedinin içini boşaltıp diğer kedi kuklasına doldurmuş. Sanırım bu olay gündem olamadan daha büyük olaylar izlemiş ve bunu örtmüş (savaşlar, bağımsızlıklar vs)ve köy Türk köyü olunca kimse ilgilenmemiş.
Buda böylr bir olay işte arkadaslar defteri ve anahtarı aldığım yere bıraktım aynı gün o tür eşyaları almayı asla ama asla istmem. Kaybolan ışıklar konusu ve tozsuz bebek alanını bizde çözemedik cevapta bulamadık ancak ışıklar için diyebileceğim ev biraz sola doğru yamulmuş attığımız ışıkları silindir olduğu için parke aralarından en alt kata kadar gitmiş olabilir diye düşündük. Bebek konusunda ise bir kadın orada kötü şeyler var demesinden başka elimize birşey geçmedi.

Okuduğunuz için teşekkürler geçen sene evi tamamen yıktılar böylece büyük bir hikaye yok oldu. Dediğim gibi olay maalesef gerçek bende bir uydurma hikaye olmasını isterdim.

Edit:Olayı yarım yamalakta olsa 90 yaş üstü insanlardan dinleyerek bir kısmında kendimiz tamamlayarak ve bularak öğrendik.