restorana gittiğimde derin beni karşıladı üstünde açık mavi renk bir elbise vardı. Saçlarını yaptırmış, suratından gülümseme hiç ekgib olmamıştı. ben, derine büyülenerek baktım. derin "hoşgeldim dünya tatlısı erkeğim" diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu. restoranda kimse yoktu. Şaşırarak etrafa baktım. bomboştu. garsonlar ve çalgıcılarla doluydu. garson bizi masaya otutturdu. bize masaya kadar eşlik etti. garson "hoşgeldiniz size nasıl yardımcı olabilirim deathburn bey ve derin hanım?" dedi. ben tam sipariş verecek iken, derin hemen "ne varsa hepsini getir. menüdeki tek bir yiyecek bile ekgib olmayacak. biz yiyebildiklerimizi yeriz." dedi. şok oldum garsonlar aniden harekete geçip mutfağa girdi. müzisyenler romantik bir müzik çalmaya başladı. derin o an elimi tuttu ve "deathburn seni yıllardır seviyorum. belki benden hep korktun ama sana kendimi ömür boyu sevdireceğim" dedi. ben ise mutluluktan havalara uçuyordum. esas soru cenk denen pekekent pinti buna nasıl izin verdi? hem de tek kuruş almadan...