Ertesi gün oldu öğle vakti kalktım. Aklıma ilk gelen yarın Furkan'nın annesinin geleceği oldu. Kafama hafif sert şekilde vurup yatağa geri yığıldım telefonuma elimi attım ve karıştırmaya başladım face insta falan derken uykum açılmıştı ardından plan yaptım.

Arkadaşın annesi cumartesi sabahtan gelecekti bende selam verip görüşüp tanışıp evden gitmeye karar vermiştim kadın 2 gün rahat etsin sonuçta evde yabancı biri olunca insan rahat edemez düşüncesiyle hareket ettim ve bizim kızlardan Aysu'nun telefona mesaj attım.

" Napıyon kız tripkolik saksocu. " iki tik oldu mavisi yanmadı. Neyse cevap vermesse falan diye muallak Kaana da mesaj attım. muallak diyorum da bi muallaklik vardı harbiden çocukta kimseyle paylaşmıyordu ama seziyordum yani.

-Napıyon lan ibiş züt.
-iyidir senden naber dıbına koduğumun barzosu? Nerelerdesin lan sen aylardır görünmüyon amk.
-iyi be kardeşim napalım depresyon hesabına girdim biraz çıkmaya çalışıyorum. Elinde bana göre bir şeyler var mı?
-Sen gel bakarız.
-Yine halı sahaya zütürürsen ebeni köpekleme giberim kardeşim tamam mı?

Gülüştük falan neyse sana mesaj yazarım deyip teli salladım.

Dolaptan peynir ekmek zeytin bir şeyler ekmeğin arasına doldurup tıkındım ve Furkan'nın odaya girdim.

Kalk lan gibko Çayı kahvaltılıkları falan koydum gibtir git yemek ye 31 çekmekten bir deri bir kemik kalmışsın kalk kalk diye daldım odaya yoganın çektim üstünden camları açtım falan bildiğiniz baskın yaptın. Kendince küfürler ediyordu. Çok tatlı bi çocuktu amk anası gibi sarışın hafif uzun saçları vardı. Gözlüklerini taktı. Ya seni gibeydimde böyle olmayaydı falan filan dedi. Kalk lan kalk amk liselisi saçma saçma konuşma diyip yataktan fırlattım bunu. Yerde hala sürünüyo falan seviyorum keratayı.

Neyse uykusunun dıbına koyduktan sonra salona geçtim. 10 dakikaya buraya gelmez isen çaydanlığı kaynar suyla beraber zütüne sokarım dedim...