/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +19 -8
    Milliyetçilik insanlığın ilk zamanlarından beri süregelmiş daha sonra 18. yüzyılda Fransız ihtilali ile birlikte siyasi bir karakter kazanarak popüler bir akım haline gelmiştir. Birçok çeşidi olmakla beraber ilk akla gelen çeşidi etnik milliyetçiliktir. Bunun haricinde kültürel milliyetçilik, ekonomik milliyetçilik, Atatürk milliyetçiliği, nasyonal sosyalizm gibi birçok dalını daha sıralayabiliriz.
    Milliyetçilik temelde etnik ve kültürel özelliklerin ortak olduğu toplumlarda, kişinin dâhil olduğu topluma olan bağlılığını ifade eder. Bu bağlılık konu aldığımız millette adeta bir din gibi büyük bir birleştirici güç oluşturur. Bununla beraber bu birleştirici güç evrensel bir birleştiricilikten uzaktır. Belirli bir milleti birleştirir ve bu genelde diğer bir millete karşı olur.
    Milliyetçiliğin siyasi bir karaktere bürünmesiyle birlikte dünyadaki bütün korkunç şeylerin kıyısında köşesinde ya da tam ortasında bulunmuş; bolca kan akıtmıştır. Belirli bir milleti kendi içinde yakınlaştırırken, insanlığı kutuplaştırmıştır. Neredeyse öznesi insan olan hiçbir kitlesel kötülüğün dışında kalmamıştır. Dünyanın başına gelmiş en kötü iki olay olan 1. Ve 2. Dünya Savaşında milliyetçiliğin tartışılamaz derecede büyük bir rolü vardır.
    ilk bakışta oldukça yararlı ve sevimli gözükse dahi büyük resme bakıldığında milliyetçiliğin toplumsal bir şizofreniden ileri gidemeyeceği aşikârdır. Etnik özellikler coğrafi bir tesadüften başka bir şey değildir. Aslolan bireyin kendisidir. insandır. Bireyin Türk, Kürt, Yunan, Gürcü vs. olduğu için gurur ya da utanç duyması saçmalıktan öteye gidemez. Hiçbir insan diğer insandan üstün veya alçak olamaz.
    Bilimin ve tekniğin beraberinde getirdiği bireyselleşme; nasyonalizmin getirdiği kutuplaşmayı yavaş yavaş dünyamızdan silip etnik safsataları ortadan kaldıracaktır.

    BiRLEŞTiRiCi Mi? - BÖLÜCÜ MÜ?

    Birden fazla halkın yaşadığı, birden fazla dilin konuşulduğu ve birden fazla dinin olduğu devletlerde Milliyetçilik birleştirici mi olur, yoksa bölücü mü?

    Etnik milliyetçilikle; kısmen kültürel milliyetçilik olan Atatürk milliyetçiliği arasında büyük farklar vardır. Bahsettiğimiz etnik bir milliyetçilikse tabii ki bölücü nitelik taşır. Geçmişte de günümüzde de bu böyle olmuştur. Çünkü bu apaçık ırkçılıktır. Eğer bahsettiğimiz Atatürk milliyetçiliği ise bu böyle olmayacaktır. Bu kavrama göre “Türk” bir etnik kökenden ziyade Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan herkesi ifade eder ve birleştirici güçtür. Tabii ki bu birleştirici güç kapsam olarak daha büyük olsa da yine öznesi “insan” değil de “Türk” olduğu için zannımızca başarısız ve küçük kapsamlıdır.

    Faşizmi bir hedefe hızla akan bir nehir gibi düşünürsek milliyetçilik aynı hedefe daha yavaş akan başka bir nehirdir.
    Bir insanın ülkesini sevmesi takdir edilecek bir şey. Ama sevgi neden sınırda bitmek zorunda?
    - Pablo Casals
    Benim uğruna savaşacak bir ülkem yok; benim ülkem dünya ve dünya vatandaşıyım.
    - Eugene V. Debs
    Bir adam bir nehrin öteki tarafında yaşıyor ve onun lideri, benim liderimle kavga etti diye, biz aramızda kavga etmediğimiz halde, kalkıp birbirimizi öldürmeye kalkışmamızdan daha aptalca bir şey olabilir mi?
    - Blaise Pascal
    ···
   tümünü göster