1. 26.
    0
    Maraş doğumlu 18. yüzyıl divan şairi ve devlet adamı. Eserleri Divan, Lütfiyye(öğüt kitabı), Tuhfe-i Vehbi(manzum sözlük), Nuhbe-i Vehbi(Arapça-Türkçe manzum sözlük), Şevkengiz(mesnevi) ve Münşeat(büyük bölümü yanmış).

    Ama Vehbi Efendi'ye asıl ününü bu eserler kazandırmamış. Rivayete göre Sümbülzade bir gün sarayda gezerken arkası dönük bir adam görmüş. Bu adamı bir arkadaşı zannetmiş, gidip adamın kıçına şaplağı oturtmuş. Ancak bir de bakmış ki kıçını şaplakladığı adam aslında padişahın ta kendisiymiş. Padişah Vehbi'yi sevdiğinden ona "Bu hareketin için özür dile ama özür dilerken başka bir gaf yap, o zaman kelleni almam." demiş. Vehbi de "Özür dilerim hünkarım, arkadan bakınca sizi sultanım sandım." demiş. Buna sinirlenen padişah Vehbi'den bilmem kaç gün içerisinde bir şiir yazmasını istemiş. Ancak sıradan bir şiir olmayacakmış bu. "Şiirdeki bir beyitin ilk dizesini okuyunca senin kelleni almak, ikinci dizesini okuyunca seni ödüllendirmek isteyeyim." diye buyurmuş padişah. Bunun üzerine Sümbülzade Vehbi Efendi şu ünlü mısraları yazmış:

    Azm-ü hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
    Kese ile sabunu, rahat etsin cism-ü can..

    Lal-ı şarab içirem ve ıslatıp geçirem
    Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahşan

    Eğil eğil sokayım,iki tutam az mıdır
    Lale ile sümbülü kahkülüne nevcivan

    Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam
    Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan

    Salınarak giderken arkandan ben sokam
    Ard eteğin beline, olmasın çamur aman

    Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam
    Sahtiyandan çizmeyi, olasın yola revan

    Öyle bir sokayım ki,kalmasın dışarda hiç
    Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan

    Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim
    Yeterki sen kulundan lokum iste her zaman

    Herkese vermektesin, birde bana versene
    Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman

    Sen her zaman gelesin,ben Vehbi'ye veresin
    Esselamun aleyküm ve aleykümüsselam
    ···
   tümünü göster