gelin bir anımı daha anlatayım size.

bizim fabrikada beyaz yakaların çay alabildiği bir çay ocağı var. bir gün işten kaytarma maksatlı çay ocağına giderken fakrlı bir departmandan bir arkadaşım (aramız çok iyidir paso taşak geçeriz birbirimizle, geyik yaparız) artist artist böyle yavaş yavaş çay ocağına doğru geldi.
Ben de elimde çay dışarı çıkıyorum. bağıra bağıra karşıma dikildi.
aşı oldun mu aşı? dedi. ilk başta anlamadım ne oldum mu ne oldum mu? dedim.
aşı ulan aşı, oldun mu? diye bağıra bağıra yeniledi. ben hiç duraksamadan patlattım cevabı hayırdır gardaş ısıracan mı?
dedim ve yoluma devam ettim.
arkadaşım dondu kaldı, bir afalladı tabi. o da buzları çözülsün diye üstüne bir çay içmiştir herhalde.