/i/Ben

Discord Sunucumuz Açıldı!
discord.gg/incisozluk
  1. 1.
    +1
    Her sabah 7.00da alarm çalıyor gözlerimi aralıyorum. 7.05'te bir daha. bu defa hazırlanıyorum. 7.10da uyanıyorum. uzunca bir süre klozetin başında çükümü sıvazlayarak işiyorum. inanılmaz bir rahatlama.
    diş fırçalama, giyinme, hazırlanma, çıkma. 7.44'te gelen otobüse biniyorum.
    uzunca zamandır bu ritüelleri yerine getirdikten sonra şunu farkettim.
    Türkiye'nin en kötü şehirlerinden birinin, en kötü mahallelerinden birine gidiyorum. yanımda ne zaman tanıştığımı bilmediğim, adını merak etmediğim OTDÜ mezunu bir makine mühendisi var.
    Ailemin baskısı sonucu geldiğim memleketimde saçma sapan bir yerde çalışıyorum.
    Düsünsenize, bir bilim adamı ve bir makine mühendisi. Entelektüel birikimi olan iki insan otobüste siyaset konuşuyor.
    ikimiz de pespaye giyinmişiz.
    Toplumu eleştiriyoruz. Sürekli "Toplumu gibeyim" diyoruz. gülüyoruz. belli ki aynı dizileri de izliyoruz.
    sonra her durağa gelince el sıkışıp, gözlerimizle yarın için gizlice anlaşıyoruz. ben iniyorum, çalıştığım yere giriyorum. o ise sanayiye doğru gidiyor.
    Sigortalı işler için kafamızı, hayatımızı, gençliğimizi heba ediyoruz.
    Her sabah aynı şey.
    Her akşam aynı şey.
    Devlet dev bir portakal sıkacağıdır.
    Önce siz küçük çiçekleri sular.
    tomurcuklanırsınız. sonra besler. büyürsünüz. tadınız yerine gelir. sizi kendi makinesine koyar.
    en olgun, en taze, en verimli çağınızda suyunuzu sıkmaya başlar.
    dev bir portakal sıkacağı içerisinde hapsolduğunuzu, sıkıldığınızı bilmeden kendinizi özgür sanırsınız.
    eskiden köleler köle olduğunu biliyordu. efendisi kırbaç ile onu terbiye ediyordu. köleler isyan edip özgür olmak istiyordu. şimdi ise özgürler köle. köle olduğumuzu bilmeden yaşıyoruz.
    sonra yaşlanırsınız. devlet sizin suyunuzu iyice sıktığı için artık posanızdan başka bir şey kalmaz.
    sizi emekli eder.
    bir tarafa atar. posanız ile birlikte ölmeye hazır halde zaman doldurursunuz.
    yaşarken herkesin yaşama ihtimalı 1/2dir. ya yaşarsın ya ölürsün.
    Biz özgür köleleriz.
    Efendi ne kadar isterse veriyoruz. Sağlık, emek, güç, kan, can her ne ise.
    onun belirlediği sınırlar içerisinde seçim yaparsınız. almasını istediklerini alırsınız.
    bu da böyle sürüp gidecektir.
    gerçek özgürlük kölelerin köle olduğunu bildiği zamanlardır. özgür olmak istediklerinde böbrekleri ve sırtında patlayan kırbaçlar onlara köle olduklarını hatırlatır.
    Biz tarihin gibik çocuklarıyız.
    etrafı çitlerle çevrili hayvanlar ne kadar özgürse biz de o kadar özgürüz.
    bugünlük bu kadar.
    şimdi gibtirin gidin.
    ···
   tümünü göster