dediklerinin aynısını düşünüyorum ve uzun zamandır sorunun kaynağına inen sorular sorup cevaplarını arıyorum. kendimce bulduğum cevapları sıralayayım.
1-insanımız çıkarcı.
etrafımda ve duyduğumuz gördüğümüz o kadar çok çıkar meselesi var ki.devlet dairelerinde dönen kumpaslar, kara para aklama olayları, yolsuzluklar çok fazla. Herkes kendisine bir gelir kıyısı kurmuş hükümetten yana. yani sen hükümetin işini yapıyorsun o senin başka işlerini hallediyor. alan mutlu veren mutlu.ne parti ideolojisi ne siyasi görüşle alakası olmayan bir durum. bugün en koyu chplisi bile bu çıkar ilişkisinden yararlanıyor.
2-bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı.
ülkenin belki de en büyük sorunu budur. bahçelinin korku imparatorluğu diye adlandırdığı düzen ne yazık ki gerçek ve kimse başkaldırı pozisyonuna geçmiyor. Neden?bana bir zararı yok! Türkiye vatandaşları sosyolojik açıdan üşengeç ve kendini geri plana atıyor. Aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın düşüncesinde herkes. Bugün bir tweetinden işten atılabiliyorsun, hükümete karşıt görüşlü düşüncen yüzünden hapse girebiliyorsun. Olay böyle olunca herkes aman benim de başım yanmasın diyerek işten sıyrılıyor. Herkes kendi zütünü kurtarmanın peşinde anlayacağın bu da;
3-bencillik.
son zamanlarda iyice toplum yapısı ne yazık ki bozulmaya başladı. insanlar modern zamana ayak uydurmaya çalışırken kendilerini güvende hissetmiyor. Güvensizlik ortamı artık kişilerin şahsi menfaatlerini ön plana çıkarmalarına sebep olurken;ülkenin yardımlaşma, dayanışma gibi milli birlik ve beraberlik duygularına zarar veriyor;sekteye uğratıyor.

kısacası toplum köreldikçe düşünceler de tek tek boğuluyor, sesler titrekleşip gitgide yitiyor. yeni bir güçten çok bizi tekrar birleştirecek bir şeylere, güven ortdıbına, huzura refaha ve kalkınmaya ihtiyacımız var.Bu söylediklerim bildiğiniz gibi akp'nin anahtar kelimeleri. insanlar yıllardır bunlara inanarak oy atmaya devam etti. lakin görünen köy kılavuz istemez.Şöyle bitireyim;

diyorlar ya bundan 15 yıl önce bir ekmek için bir saat kuyrukta beklerdin diye. evet şimdi o ekmeğe daha hızlı ulaşıyoruz bu bir gerçek;ancak o ekmeği almaya giderken bile öldürebilirsin, cüzdanın çalınabilir, polisin kaza kurşununa kurban gidebilirsin. lakin ne güzeldi o bir ekmek için saatlerce kuyrukta beklerken cüzdanının çalınma ihtimalini düşünmek yerine evindeki sıcacık ortamı düşlemek.ne güzeldi insanların birbirine kinle bakmadığı yıllar. geçmişteki günlere dönmek hayal gibi geliyor artık. yazık