/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    0
    Cantalari sirtlayip yurudugumuz onca yoldan sonra nihayet varmistik sinira. Sinir upuzun bir telle cevriliydi. Kacakcilar icin guvenlik onlemiydi bu. Normalde de bizim gececegimiz yer guvenlik guclerinin ust seviyede olmasi gereken bir yerdi. Ama o gun oralar cok issizdi.
    Once cantalari attik telin obur tarafina. Suleyman abi tum cevikligiyle teli tirmandi karsi tarafa atladi. Sira bendeydi ama telin ustunde dikenli teller vardi. Korku ve aceleyle teli tirmanmaya basladim. Ust taraftaki dikenli telleri asamiyordum. Cunku benim oldugum tarafa egimliydi teller. Suleyman abi nasil asmisti burayi ? Derken bir de baktim suleyman abi gidiyor. Ulan ben daha teli tirmanamadim adam basti gidiyor. Derken o telasla nolacaksa olsun dedim ve tum gucumle kendimi yukari ittim
    Belime kadar telleri gecmistim. Diger tarafa agirligimi vererek suriye tarafina yuvarlandim. Bu sirada ellerim ve sirtim kan icindeydi. Acemiligin gozu kor olsun.

    O an umursamadim kesilen yerlerin acisini. Belki de adrenalinden dolayi hissetmedim. Kosarak gittim suleyman abinin yanina. Adam beni umursamiyordu. Allahtan kegibler derin degil diyerek kendimi teselli ediyordum. En zoru da buydu ya. Kendi kendini teselli etmek. Cogu zaman basarisizlikla sonuclanan eylemdi bu benim icin.

    Yine yurudugumuz kilometrelerce yoldan sonra bir bakkal gördük. Yolun kenarina bakkal acmis adam. Suleyman abi selam vererek girdi bakkala. Adamla yerlisiymis gibi konusuyordu suleyman abi. Zaten 5 dil bildigini bildigim icin sasirtmamisti bu beni. Ama taniklik etmek yine de heyecan vericiydi. Arabanin parasinin bir kismiyla cantalarimizin yiyecek bolumlerini doldurduk. Cok sakin topraklardi buralar. Zamaninda bizim topraklarimiz oldugunu bilmek icimi isitiyordu. Biraz daha ilerleyince turkmen koylerine geldik. Bu adamlar bizden daha iyi turkce konusuyorlardi. Ne de olsa kardeslerimizdi.

    Suleyman abi nereye gidecegini biliyor gibi hizli ve keskin adimlarini atarken ben de kardeslerimizin topraklarinda olmanin verdigi huzur ve birlik duygusuyla etrafi seyrediyordum. Suleyman abi yine tek kelime etmiyordu. Ama alismistim zaten. Aramiyordum suleyman abinin sohbetini. Derken tek katli bir eve yoneldi suleyman abi. Kerpocten ve catisi olmayan bir evdi. Cok bakimli bir de bahcesi vardi. Bahce kapsini acip, o ozenle ve sevgiyle duzenlendigi her halinden belli olan bahceden gecerek evin kapisina geldik. Sert sert kapiya vurdu suleyman abi. Duygusuz gibi gorunmeye calisiyordu ama suratindaki o heyecani gormemek icin daha once heyecanlanmamis olmak, dolayisiyla empati yapamamak gerekiyordu. Bu ise bize ogretilen ilk dersti. Insanligin gereklerindendi empati yapmak. Hem dostun icin hem dusmanin icin.

    Gerekliydi vesselam.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster