/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +10
    Arkadaşlar daha önce yazmış olduğum sagopanın tuhaf müziğinin bana yaşattıkları başlığını silmiştim.
    (bkz: sagopanın tuhaf müziğinin bana yaşattıkları)
    Şimdi sizler için tek partta birleştiriyorum hepsini.
    Sagopanın insanın ruhunu giben bir parçası var bu parça gerçekten ürkütücü
    https://www.youtube.com/watch?v=TPnsP3RzopU
    Bir de sampleyi dinleyin
    https://www.youtube.com/watch?v=y4wSDUMEssk

    Lise yıllarındayız. Sagopa ile Lise 1\'de tanışmıştım tam olarak aslında. Ortaokulda bilirdim ama pek dinlemezdim. Bizim arkadaş vardı. 6300 kullanırdı. Sagopanın bütün müzikleri yüklüydü. Ayrıca binin ferre arşivi vardı 3gp . 4 gblık hafıza kartını doldurmuştu. Her neyse bir gün bizim lisenin yanında pazar yeri var. Orda sagopayı açtık dinliyoruz. Öğle arası saat 12:15 gibi. Biz sigarayı yaktık dinliyoruz. Felan şu kız şunu yaptı bu kız bunun altına yatıyor felan muhabbeti dönüyor. Yalnız o zamanlar bizim arkadaşın arşivinde bu şarkı yoktu...
    Her neyse biz böyle sagopa dinlerdik arkadaşla. Kimi zaman bi yerde kaldığımızda sagopa ile sabahlardık. Ama bu müziği o zamanlar duymamıştım. Bu bahsettiğim arkadaşın adı da Murat. Muratla canciğer dosttuk. Lise bitince de irtibatı koparmamıştık. Üniversiteye başladım her neyse. Murat da başlamıştı. Üniversiteye giderken sagopanın bütün şarkılarını dvdye yazdırmıştım. Arabada dinleyecektim. Bizim bmw 520i var 95 model. Her neyse üniversitenin güz dönemi bitmiş ben memlekete dönmüştüm. Akşam vaktiydi. Ben bizim lisenin 400 metre ötesinde sahil vardı oraya gidecektim. Babama söyledim. Anahtarı verdi. Arabanın elektrik aksamında sıkıntı var dedi istersen gitme akşam akşam dedi. Ben de nolacak sanki baba bu bmw bişe olmaz dedim. Arabaya atladım akşam 21 civarıydı. Birden gözüme sagopanın bütün şarkılarını yazdırdığım dvd geldi aklıma..
    Dvd\'yi yazdıralı yaklaşık bi 4 ay olmuştu. Daha yeni hatırlamıştım. Arabanın torpido gözünden çıkarttım. Sahile doğru gidiyorum. Sahile vardım. Bir sigara yaktım. Oturdum. Havanın o temiz kokusunu içime çektim. Özlemişim be dedim kendi kendime. Her neyse beyler ben bu dvdyi taktım. Sagopanın şarkıları çalıyor eve doğru dönüyorum. Eve doğru giderken birde okulun orda pazar yerini gördüm. Arabayı çektim. Saat 22:30 civarı. O günler gelmişti aklıma hep. Yalnız bir şeyler yolunda gitmiyordu. Arabanın dvdsi cık cak diye sesler çıkarmaya başlamıştı. Dvdyi çıkartım tişörtüme sürdüm. Daha sonra taktım. Arabanın kapılarının birden kilitleri kapandı. Lan noluyoruz amk dedim kendi kendime. Babamın bahsettiği o elektrik aksamı sıkıntısı yüzünden belki de dedim dvdyi taktım. Bir anda bu müzik çalmaya başladı beyler. Akşam vakti dedim bu müzik nedir aq. Neyse şarkı çalıyor. Ben tuhaf bir şekilde pazar yerinin önünde sigaramı yakmış geçmişte Muratla pazar yerinde yaşadığımız anıları hatırlıyorum. Hayatım sanki film şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden.
    Bir şeylerin tuhaf gideceği belliydi. O an keşke akşam akşam çıkmasaydım dedim kendi kendime. Arabanın kapıları kilitlenmiş açılmıyordu. Sonra bir anda dvd çalar kapandı. Hava karanlıktı bir tek sokak lambasının aydınlığı vuruyordu. Kimse yoktu. Bütün evlerin ışığı kapalıydı. Arabayı çalıştırıp gideyim dedim kontağı çevirdim araba çalışmıyor. Dedim ne oluyor aq. Arabayı çalıştırmaya uğraşırken bir anda bütün şehrin elektriği kesildi. (Bizim burada elektrik kesintileri sıklıkla olur Hatay Dörtyol elektrik kesintisi diye ararsanız googlede çıkar.) Dedim aha yarra yedik şimdi. Ben korkudan üç buçuk atıyorum. Araba çalışmıyor. işin tuhaf yanı elektriğinde bir sıkıntı vardı ve arabanın lambaları çalışmıyordu. Telefonun flaşını açtım beyler zütüm üç buçuk atıyor. Arabada sıkıntı var. Kapı kilitleri otomatik kilitleniyor. Her neyse beyler kapıyı açtım flaşı aldım elime biri orda gibse giber yani o derece baykuş sesi geliyor etraftan. Arabanın ön kapağını açtım baktım aküye giden kablonun birinden duman çıkıyor. Hava zaten soğuk yarra harbi yemişik dedim. Ev zaten uzak arabanın içine oturdum. Kapıları kilitledim. Sakin olmaya çalışıyorum. Amk şarkısı uğursuz gelmişti. Babamı arayıp durumu bildirdim. Ben sabaha kadar mecburen arabanın içinde kalacaktım. Elektrikler kısa sürede gelir inşallah diye dua ediyordum..
    Beyler tuhaf şeyler şimdi başlayacaktı. Hava buz gibiydi. Arabanın içinde oturuyordum. Kapılar kilitliydi. Kafamı dayadım koltuğa. Nasıl olsa battı balık yan gider hesabı uyumaya çalışıyordum. Daha sonra birden o müziğin açıldığını duydum. Dedim noluyor aq kendi kendine nasıl çalar bu müzik. Dvd çaların led ekranı kapalı arabada müzik çalıyor. Saçmalığın danişkası. Ben baya baya tırsmaya başladım. Beyler iki tane insan silueti gördüm pazar yerinde. Çakmakla sigaralarını yaktılar bana doğru bakıyorlardı. Ben dedim sabaha çıkamayız herhalde. Elektriklerin bir an önce gelmesi için dua ediyordum. Telefondan 186yı yani elektrikçileri aradım. Elektriklerin bir saat sonra geleceğini öğrendim. Bu bir saat nasıl geçerdi. Bu adamlar bana niye bakıyordu...
    Muratı arayayım dedim o an için. Eğer ben çağrı atmazsam polisi arasın diye. Bizimkileri arayamazdım çünkü bizimkilere gece gece endişe etmesini istemiyordum. Her neyse Muratı aradım. Babası açtı telefonu. Amca Murat nerde dedim? Bir de ne desin. Murat öldü dedi. Bu ünideyken pgibolojik bunalımlar yaşayıp intihar etmiş beyler daha yeni haberim oluyordu. Tüylerim diken diken olmuştu. Muratın intihar etmesi beni derinden etkilemişti. Gencecik yaşta bir insan nasıl ölürdü ki. Beyler normalde muratla face üzerinden konuşurduk. Ben bir iki aydır faceyi açmıyordum bile. Faceyi açayım bi bakayım neler olmuş bitmiş diye. Birden mesajlar bölümü gözüme ilişti. Murat bana mesaj atmış 1 ay önceden. Mesajın içeriği şöyleydi. Sagopanın bu şarkısını önceden dinledin mi hiç benim dikkatimi çekti. (altına linkini yapıştırmış) Bu arada çok kötüyüm buralarda çok yalnızım kardeşim. Seninle lisede takıldığımız günleri çok özlüyorum. diye mesaj atmış arkadaşlar tabi benim tüyler diken diken ne yapacağımı bilmiyorum. Bu şarkı ve bu şarkının tonu gece gece tüylerimi ürpertiyordu. Kapatmıştım zorla olsa da dvd çaları. Bu arada pazar yerindeki iki adamın oradan tuhaf sesler geliyordu..
    Tuhaf sesler geliyordu. Beyler hani böyle anlamsız şeyler konuşulur ya aynen öyle. Benim sesim ve muratın sesiydi bu. Lise yıllarındaki konuşmalarımız şu an canlanıyordu sanki inanamıyordum. Ben bildiğim duaları okumaya başladım. Bir yandan da tuvaletim gelmişti. Tutamıyordum artık. Elektrikler gelse de çıksam şu arabadan diyordum. Aradan bir 15 dakika geçti elektrikler geldi beyler. inanmayacaksınız. Pazar yerinde kimse yoktu. Dedim kafayı yedim ben kesin. Napacam ne edecem tuvaletim de gelmiş altıma mı sıçacam diye düşünürken okulun tuvaleti geldi aklıma. Yürüyerek okulun yolunu tuttum...
    Okula doğru yürüyordum. Elektrikler gelmişti neyse ki. Sokak aydınlanmıştı. Okula varmıştım. Bizim okulun tuvaleti okul binasının yanındaydı. Kapısı kırık olduğundan bizim bin müdür cebinden beş kuruş gideceğinden kapıyı yaptırtmazdı. Sakin adımlarla tuvalete doğru yürüdüm bir andan da içimden dua ediyordum. Tuvalete girdim başladım çöğdürmeye. Elimde telefon internette geziyordum çöğdürürken. Haberleri okuyordum felan Muratın profiline bakıyordum. Beraber çekildiğimiz fotoğraflar vardı onları inceliyordum. Bir anda gözüme bir fotoğraf ilişti pazar yerinde çekildiğimiz fotoğrafta sadece ben vardım yana bakıp elimde sigarayla konuşuyordum. Ama fotonun orjinalinde Murat da vardı yanımda. Dedim bu tamamen saçmalık. Tuvaletimi yaptıktan sonra yüzümü yıkadım kendime geleyim diye. Çok tuhaf şeyler oluyordu ve ben bunun farkındaydım. Sabah olsun bir an önce diyordum. Yüzümü yıkadım aynadan kapı tarafına baktığımda bir gölge belirdi. Elimde telefonun flaşını açtım tuvalette bir kütük buldum. Emanetsiz geziyordum bunun bana yardımı olabilirdi. Dışarı çıktım sağa sola baktım kimse yoktu. Ben o an depar ata ata arabanın oraya doğru koşmaya başladım. Arabanın oraya vardığımda rahatlamıştım. Baya yorulmuştum. Artık uyumanın vakti gelmişti. Kapıyı kilitledim. Başımı koltuğa vererek uyumaya çalıştım. Ama uyuyamıyordum korkudan. Hani korku filmi izler uyuyamazsınız ya işte benimki de o şekildi. Bir an için babamı arayıp bu durumları anlatayım dedim. Ama benimle dalga geçer diye aramadım. Zaman geçirecek bişe bulmak lazımdı saat gece 2 olmuştu..
    Arabanın içindeydim telefonun şarjı %30a inmişti. Sagopanın bu müziğini araştırdım. Bu müziği araştırırken tuhaf bir şeye rastladım. insanın aklını yitirdiği ve bu yüzden yasaklanan bir enstrüman varmış. Enstrüman bu beyler:
    \" https://www.youtube.com/watch?v=pKi6X7-RKrs\" ; ;
    Hakikaten tüyler ürpertici bir sesi vardı. Takıldığım bir foruma yazdım. Sizce benzerlik var mı bu şarkı tonunda felan. Onlar aynı enstrüman değil fakat tonlar aynı demişti. Çoğu kişi insana ölümü hatırlatan bir ton demişti. Dedim lanet olsun sago yapacak başka bir müzik bulamadın mı dedim. Bu arada pazar yerinin oraya yine aynı 2 adam gelmişti. Sadece siyah insan silueti olarak görüyordum beyler. Arabanın cdıbını biraz açtım ve aralarında konuştuklarını dinlemeye başladım. Sesler murat ile benim sesimdi...
    ···
   tümünü göster