Saf, konformist tabana sahiptirler. Zaten bu çeşit ılımlı tarikat oluşumlarındaki ana motor, iyi niyet ve cehaletle maruf pasif halk kitlesinin desteğidir. Kanımca esnaftan para toplanmasına ihtiyaç duymayacak kadar kurumsallaşmış bir cemaattir.
Çünkü;
1. Eskiden yurtdışındaki okullar için yardım vs. toplarlar bunu da milli manevi değerlerimiz ve biraz da haklı olarak misyonerlik konusundaki eksiğimizi yurtdışında kapayan tek cemaat olmaları dolayısıyla haklı çıkartırlardı. Fakat bugün bu yurt dışı okullarının çoğu zaten özel. Yani o okullar kendini çevirecek kadar parayı zaten kazanıyor. Üstelik iyi kaliteli okullar oldukları için üçüncü dünya ülkelerinde yüksek bürokrat çocukları ile muhatap oluyorlar. Bu okulların bir ihtiyaç içine girip, kuruldukları yerde yardımsız kalmalarını ben düşünemiyorum.

2. Kalsalar dahi Türkiye içi yardıma muhtaç değiller. Muhtaç oldular diyelim, eskiden bunların bankasyası, zaman gazetesi, altın madenlerine sahip koza madenciliği, ve esnafa, tabana gelene kadar bir çok işadamı üyesi var. Kendi imkanları ile versinler bir zahmet kapatsınlar açıklarını.

Bu iki nedenden ötürü bu kurumun makbuzsuz para toplamasını, kurban bayramında kurban hissesi toplamasını art niyetli görürüm. Açıktır ki ihtiyaçları yoktur ve ihtiyacı olmayan bir kuruma zekat, hisse ne akdar doğrudur emin değilim. Zira Kuran'da "yolda kalmışlara, yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine infak edin" diyor. Üstelik bu söylem, "bireysel yardıum" söylemidir. Yani kurumsallaşmış bir cemaat veya örgüte kurban veya parasal yardım yapmanın bir alemi yok çünkü bizzat kurumsallaşmış yapılarıyla bu cemaat veya dernekler kendi ayakları üzerinde durabilen bir sistemi zaten geliştirmişlerdir. Ben bunu farkettikten sonra kuran kurslarına da yardımı kestim. Etrafta o kadar fakir, htiyaç sahibi varken, birileri döşemeyi halıfleks döşeyecek veya asma tavan yapacak diye yardım edersem bu yardım olmaz.