M: O hissi yaşayan nadir insanlardanım. Zaten o hissi yaşayanlar felsefeye yönelir.
B: Evet haklısın. Belki biraz garip olacak ama o hissi uzun süredir yaşamamıştım ta ki seninle karşılaşıncaya kadar. Senin parkta oturduğunu ilk gördüğümde o hisse kapıldım daha sonra yanına oturmak istedim, belkide bu bir işarettir ne dersin?

Beyler bu sohbetimiz koşarken geçiyor haberiniz olsun. Eve doğru koşuyoruz saat gece yarısı filan. Havada çok güzeldi mk bol bol oksijen alıyorduk neyse mevzuya dönelim.

M:Biraz şurada oturalım istersen.

Ben yorulmamıştım zaten bir 400-500 metre kadar geride dinlenmiştik baya. Bahaneydi bu yani. Artık kızın birşeyler hissettiğini anlamaya başladım sonra benim çapkınlık mode:on oldu mk. Kendi kendime diyorum lan giberim hayata bir kere geliyorum gelişi güzel yaşayacam en fazla kötü ne olabilirki diye kendimi gazladım bir güzel. Oturduk banka kanala doğru oturuyoruz bu arada önümüzden geçen suyun sesinden başka birşey yok. Şırıl şırıl sular akıyor bir kendi sesimiz birde suyun var.

M:Banu, seninle tanıştığımda sana bir abla gözüyle bakıyordum. ilerleyen konuşmalarımızda arkadaş oldun. Koşuya başladığımızda dost. Şimdi dönüyoruz istersen eğer bak kesinlikle yanlış anlamanı istemem birlikte farklı bir isim koyabiliriz?

Banu ise çok güzel bir şekilde gözünü benden ayırmadan can havliyle beni dinliyordu.