/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +2
    eliz'le aramızda geçenler bana bir rahatlama vermiş olsa gerek.

    normalde böyle bir durum olsa benim zütüm üç buçuk atar, heyecandan uyuyamazdım. güzel bir şekilde uyudum. kaderin cilvesi midir bilmiyorum çünkü bir süre uyuyamayacağım.

    nihayet, yarıyıl tatilinin son günü, saat öğlen 12 gibi buluştuk. ilk başlarda böyle birbirine absürt bir şekilde iyi davranan, bir o kadar da resmi insanlar gibi sohbet ediyoruz. sanki aramızda hiçbir şey olmamış gibi hal hatır sormalar falan.

    bana telefonundan yeni bir uygulama buldum çok güzel falan diye bir uygulama gösterdi. uygulama da instagram için fotoğrafların kenarına beyaz çerçeve ekliyor. sebebi neydi ki şimdi... merak eden varsa adı whitagram.

    daha sonra konu açıldı. hayatımda hiç bu kadar net durumu anlattığımı hatırlamıyorum. çok net anlattım her şeyi, hayatımda o kadar net konuştuğum an sayısı çok azdır.

    bu arada eliz hikayeyi nasıl okuduğunu anlattı.

    ''işte istanbul'a gidiyoruz yolda, o sırada mail'in geldi. ben de sevindim anneme 'aaa birisi yazımı beğenmiş, kendi yazısını atmış değerlendirmemi istiyor' dedim. o da 'sesli oku da beraber dinleyelim'' dedi. tam sesli bir şekilde okurken ikinci paragrafa geldiğimde durumu anladım. 'neyse ya sonra okurum' dedim. arka koltukta kulaklığı taktım ve hepsini okudum. o sırada ağlamaya başlamışım istemsiz. senin sevdiğin müzikler çalıyor tabi ipod'umda. tabi bu sırada kardeşim durumu anladı. o da bana bakıyor tip tip. zaten istanbul'dayken de sürekli senin sevdiğin şarkıları dinledim.

    benim de gözlerim dolu amk niye dolduysa bilmiyorum. hikaye başından beri ne kadar çok ağladım lan... gerçi son 5 senede tüm ağladığım anılar bunlar. bazen de bunları yazarken gözlerim doluyor. harbi sulugöz müyüm neyim çözemedim.

    vallahi mail planımın bu kadar amacına hizmet edeceğini tahmin edemiyordum.

    b: ben bunları yazıktan sonra fikrini ne değiştirdi peki?
    e: ben... benim, bazı şeyleri farketmemi sağladı.
    b: amacına ulaşmış o zaman.

    her zaman sen vardın benim içindedim ve elinden tuttum. bir ara, bir anlığına bana gülümsüyor gibi oldu ve birden elini çekti. elektrik çarptı sandım amk. öyle hızlı çekti.ya ayrılırsak? ya arkadaşlığımız da biterse? ya bir daha birbirimizin yüzüne bakamayacak duruma gelirsekdedi birden. ben desonunu düşünerek böyle bir işe başlanmaz.'' dedim. gayet tedirgin görünüyor eliz gözüme.

    biz o konu üzerinde konuşmaya devam ediyoruz ama anlaştığımız söylenemez. sürekli konu en sonunda eliz'in tedirginliklerine geliyor. ya diğer kızlara yaptıklarını bana yaparsan?

    lan ne yaptım ben diğer kızlara sanki gibip gibip bıraktım ya. elim kız eli görmemiş, abazalıktan kırıldığım o dönemde hormonlarım harici bir fikir oluşmuş ilk defa kafamda. onu uygulamaya çalışıyorum. bana arkadaşlığımız, diğer kızlar tarzı bahaneler sunuyor. durduk yere sinirlendim yine.

    b: diğer kızlara bir şey yapmadım ki, söyle ne yaptım allah aşkına?
    e: nuran konusu var, kıza durduk yere umut vermişsin.
    b: o zamanlar çok küçüktüm ama. hala tam yetişkin sayılmam ama en azından bazı şeyleri algılayabiliyorum.
    e: ben... bilmiyorum. bence biz olmayız.
    b: bana geçerli bir sebep söyle, hiçbir şekilde itiraz etmeyeceğim.
    e: ya ayrılırsak, ya arkadaş-
    b: geçerli bir sebep dedim. aynı şeyleri tekrar ediyorsun sadece.

    normalde böyle konuşurken sinirlenirim ama bu sefer aşırı derecede sakinim. bir o kadar da ciddiyim ama.

    daha sonra aynı konuşmalar sürekli kendini tekrar etti. sonunda hiçbir yere varamadık. kalkalım artık dedim. farkında olmadan 5 saat beraber bu konu üzerine konuşmuşuz.

    otobüs durağına bıraktım. gözlerim dolu gibi ama çaktırmadığımı düşünüyorum o anlık. 2 dakika sonra yansımamı görünce gayet net çaktırdığımı farkettim.

    otobüs durağında bana geçerli sebepler söylemeyince bu sefer sinirlendim. biraz sinirli fazlasıyla bozuk bir şekilde kendi durağıma doğru yürüdüm. bu sırada telefonuma mesaj geldi uzun. hala aynı konular. en sonunda daha fazla yazışamayacağımızı, sonunda birbirimizi daha çok üzeceğimizi söyledim.

    o an çok çaresiz hissediyordum. çünkü elimden gelenin en iyisini sahaya sürmüş, başarısız olmuştum. en çok istediğim şey bana çok yaklaşıyor, ama benim olmuyor gibiydi sanki.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster