Sinemadaki herkesin mutlaka hayatında bir kere karşılaştığı geç kalan abiler: Genelde 4-5 kişilik gruplar halinde belirirler. Film başlamadan yarım saat önce bileti alırlar ama 45 dakika dışarıda züt gezdirirler. Genelde orta kısımlardan yer alırlar. (Bilen bilir film başladıktan sonra orta kısımlara geçmek için daha çok ayak ezmeniz gerekir) Film başlamadan arkadaşlarınla ve ya tek başına yerini alırsın, en rahat oturuş pozisyonunu alırsın, sağ elinle göbeğinin sağ tarafı ile koltuğun kenarının arasına patlamış mısır paketini sıkıştırırsın, sol kolunu da montundan katlayarak yaptığın yastık ile göbeğinin sol tarafına yerleştirirsin ve bacaklarını da 70 derece açıp kafanı 20 derece arkaya yatırırsın. Film başlar ve birden salonun kapısı açılır. Görevli elinde fenerle çıkagelir. Arkasında da girişte bahsettiğim 4-5 kişilik genelde ortalama 25-30 yaş grubundan oluşan kızlı erkekli arkadaş grubu... Oturacakları sıradaki herkesin bütün düzenini bozarlar. Onlar oturacakları koltuğa doğru ilerlerken sen koltuğun arka kısmına doğru büzülüp bacaklarının açısını bozarak 180 derece iki yana açmak zorunda kalırsın. Onlar yerlerini alana kadar (genelde 1 dakikadan kısa sürede tamamlanır) filmi kaçırırsın. Bu geçiş töreni esnasına ayakkabılarının üzerinden geçilir."pardon!, ayy!" diyerekten duymadıkları üzüntüyü dile getirmeye çalışırlar. Aslında senin ayakkabın ve çektiğin eziyet umurlarında değildir. Bazen de olabilecek en kötü ihtimal meydana gelir. Mükemmel şekilde yerleştirdiğin o patlamış mısır paketine geçen sürüden koca bir buffalu ( bu tür arkadaş gruplarının %40 ında olur. Görgüsüzdürler, bağırarak konuşurlar ve geçerken zütleriyle dağları devirirler ) çarpar ve bütün o güzelim mısırlar yerlere saçılır. Çarpan buffalu sana doğru döner (bu dönüşü genelde 13 saniye içinde tamamlarlar. Zütleri geniş olduğundan etrafında dönmek de zor olur) ve "ayyy çok pardoon" der. içinden söylenerek ve nezaketen önemli değil diyerek geçiştirirsin. Bütün konsantrasyonun dağılmıştır. Filmden bir tak anlamazsın. Bilet yanar. Film bittikten sonra sinema görevlisiyle göz göze gelmemeye çalışın. O patlamış mısırları yerde görürse size atacağı bakışı siz düşünün artık.

Buradan o tip arkadaş gruplarına sesleniyorum:
Arkadaşlar biletinizi erken aldınız tamam da beklerken de ara ara saate bakıverin ya. Kendiniz filmi geç gelerek kaçırıyorsunuz, üstüne bir de o sıradaki herkesin rahatının içine ediyorsunuz.

Buradan bir de o bahsettiğim buffalu tiplemesine sesleniyorum:
Sana diyecek hiçbir şeyim yok benim. O mısırın hesabını sorucam sana bir gün. Peşindeyim haberin olsun.