/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 26.
    0
    bu yazı çok uzun olmakla beraber okumanı öneririm. güzel kısımlarını çalışmanın meyvelerini bir sonraki -sigara molası- yazımda yazacağım.

    Nasıl aşağılık bir insandım ondan bahsedeyim önce. ben tek derdi kendi mutluluğu
    olan başkalarını düşünmeden eziyet eden biriydim. mahallede kendimden küçükleri istismar etmekten tut, kızlara asla yapılmaması gereken sapık ruhlu bir çocuktum. hırsızlık, insanlarları kullanmak, tehdit etmek... çok büyük ahlaksızlıklarla günümü geçirdim. zekam ve hitabetim sayesinde ise çoğu durumdan kolaylıkla kurtuldum. sonra yaptıklarımın yanlış olduğunu farkına vardım ruhsal çöküntüye girdim. hal böyle olunca 9. sınıfta matematikten asla verilmemesi gereken bir sözlü notu ile 44.5'tan 2 getirerek kalmaktan kurtuldum. karnem adeta deplasman takımlarının at koşturduğu yerken, beden eğitimi müzik ve edebiyat dersim 5 ile adeta parıldıyordu. öğretmenler ve sınıf arkadaşlarımın üstüne umudu kesenler tayfasına ailem de eklenince, daha açık olmak gerekirse bu çocuk okumayacak deyince, hayatımda hiç olmadığı kadar umudum kırıldı.

    internetin popülerleşmesiyle ve aile durumumuzun birazcık iyileşmesiyle beraber sokak çocuğundan internet asosyaline dönüşmüştüm. odanda internete girebileceğin bir bilgisayar varsa ve bilinçsiz bir çocuksan sabahlara kadar oyun oynayıp sabah uyanırmış gibi yapıp okul gitmen gayet normal bir durum tabii. dedim ya bilinç ve vizyon sıfır: o zamanki halimle senin en büyük ortak noktan bu maalesef.

    karnemdeki notlar kötü durumunu korurken kötü çocukluğum ve diğer acıların çaresini alkolde aramam 11. sınıf yazına denk geliyordu. lanet olası sigaraya da o zaman başladım zaten. tekelden extramı alır camel soft ile ne olacak bu kötü halim der içerdim.

    derse girip dinlemek çok zor değil aslında, ama aklında başka ve daha önemli şeyler olunca kim konuşsa 40 dk dinlemezsin. okulu bırakmayı, evden kaçmayı, ülkeden kaçmayı hatta intiharı düşündüm 11. sınıfta. benim annem yatılı lisede okumuş. sağolsun her gün zorla okula zorlardı. şükür devamsızlık sorunum yoktu. herhalde aynı kaderi paylaşırdık öyle olsaydı.

    sınıf arkadaşların 400 puan alırken ilk 10 bin hedeflerken 270 almak utanç verici bir şeydir. lisem iyiydi, arkadaşlarımsa daha iyi. hepsi beni bir böcek görürdü sağolsunlar. ygs denemelerinde puanın neyse sen de o kadar adamsın sınav yaklaşınca.

    bir deneme çıkışı yaktım sigaramı, sonra sönen sigarayla bir daha, bir daha. artık midem bulanana kadar içmiştim oturdum bir banka. hava denemelerimle yarışacak kadar kötüydü. karşıdan karşıya geçerken ölmüş olmayı dilerdim.

    ben hayatımı o zaman değiştirmeye karar verdim. hayatımda hep çalışmaktan korkmuştum, ya başarısız olursam diye. halbuki çalışmayınca zaten başarısızsın. ve acı gerçek şu ki başarısızsan toplum sana bir böcek gibi bakıyor. belki internetteki arkadaşların, ya da senin gibi başarısızlar arasında bir saygın olur ama bunlar gelip geçici şeylerdir. şu ana kadar kaç kelime yazdım bilmiyorum bir kere arkadaşlarımdan bahsetmedim, çünkü gerçek arkadaşım değildi hiçbiri bunu geriye bakınca daha iyi görüyorsun.

    her neyse: korkumu yendim çalışmaya başladım. problemim çok geride olmaktı ama sorun değil sonuçta sınavda osrulan bilgi sınırlı. evde sürekli konu çalıştım okulda soru çözdüm. kaç gece aç karına sigara ve kahveden kustum, stresten hasta oldum ama ben lys'de ham puanda ilk 1000'e girdim. tembelliklerimle okul puanı bayağı geriye uçurdu ama olsun. değdi be. hayatımda ilk defa gurur duyduğum bir başarım vardı. böcek olmaktan kurtulmuştum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster