/i/Sağlık

sağlık ile alakalı her şeyin sorulup paylaşılacağı yer
  1. 1.
    +293 -21
    Görmek en önemli lütuflardan biridir. Görme işlevi komplikedir ama biz bunu farketmeyiz, sadece gözümüzü açar ve görürürüz. Ama zamanla işler karışır ve bu değerli armağanı kaybetmeye başlarız. Bu konudaki çalışmalar başlayalı 200 seneyi geçti. Uzmanlar, yaş ilerledikçe gözlerin bozulduğunu, gözlük kullanmaktan başka yapacak şey olmadığını ve göz bozukluğu ilerledikçe gözlüğün de uygun aralıklarla değiştirilmesi gerektiğini savunuyorlar. Karamsar bir tablo ama neyse ki doğru değil. Bu yüzyılın başlarında William H. Bates (1860-1931) isimli New York’lu bir göz doktoru görme alanının
    sürekli değiştiğini keşfetti ve doğal görme biçimini irdeleyen çalışmalar yaptı. Bu, Bates’in yaşlılık dolayısı ile kendisinde oluşan hipermetrobu (Presbyopia) iyileştirme çabalarının bir ürünüdür. Bates hayatı boyunca çeşitli göz hastalıkları karşısında çok kısa sürede başarıya ulaştı. Örneğin 1903
    yılında okul çocuklarının miyop olmasını engelleyen basit bir teknik geliştirdi. 1912’de bu tekniğin New York’daki okullarda yaygınlaşmasıyla miyop çocuk sayısı %6’dan %1’e indi.
    Ama hala acaba neden bu kadar çok çocuk gözlük kullanıyor? Tıp dünyasında, Dr. Bates’ in çalışmalarının hak ettiği ilgiyi görmüyor. Çünkü bir sektörün önemli bir gelir kaynağının ortadan kalkması anldıbına geliyor bu tedavi yöntemi. Şimdi gelin size görüşünüzü nasıl geri kazanacağınızı anlatayım. Miyop (uzağı görememe) veya hipermetrop (yakını görememe) olmanız önemli değil, vereceğim yöntemler ikisi için de geçerli.
    Hem göz hastalığınızı yenmeyi veya görüşünüzü geliştirmeyi ve de gözünüzü bir daha bozulmaması için korumayı da anlatacağım. Şunu da belirtmeliyim ki gözlüğü ne kadar az kullanırsınız o kadar fayda. Sadece ihtiyacınız olan durumlarda kullanmalısınız. Aksi halde sürekli takmanız gözlerinizi tembelleştirecek, "Sahibimin gözleri iyileşti sanırım, iyileşme sürecine girmeme gerek yok" moduna girecektir gözleriniz.

    1. EGZERSiZ: Bir kalem bulun, kalemi kol hizasında tutun tek elinizle. Şimdi kalemin ucuna odaklanın. Kalemi yavaşça yüzünüze doğru yaklaştırın düz bir şekilde. Kalem yaklaşırken sakın odağınızı bozmayın. yeterince yakınlaştığında kalemi tekrar kol hizasına doğru yine yavaş bir şekilde zütürün. illa ki kalem olmasına gerek yok, baş parmağınızla da yapabilirsiniz bu egzersizi. baş parmağınızın ucuna odaklanırsınız.

    2. EGZERSiZ: Şimdi rahat bir yere dik bir şekilde oturun. Sizden tek istediğim gözünüzle görüş alanınıza sığabilecek en büyük daireyi yapmanız. Yani demek istediğim bakabildiğiniz kadar yukarı sola bakın, sonra yavaş yavaş gözünü sağ üste, sonra oradan aşağı sağ alta, sonra sol alta, en son da başladığınız yere kaydırın. Bu biraz yorucu olabilir, her gün istediğiniz kadar yapın.

    3. EGZERSiZ (EN iŞE YARAYANI VE EN AZ ZORLAYANI): iki cam kap alın ve birine sıcak su, diğerine ise soğuk su doldurun. Yalnız sıcak su elinizi içine rahatça sokabileceğiniz kadar sıcak olmalıdır. Gözlerinizi yakacak kadar sıcak olmamalıdır. Soğuk suyu ise
    musluktan doldurup içine 5-6 tane buz atın. Şimdi de iki tane küçük havlu alın ve birini sıcak su
    kabına, diğerini de soğuk su kabına daldırıp biraz bekleyin. Yanınıza da çalışmanın sonunda
    yüzünüzü kurulamak için bir tane de kuru ve temiz havlu alın.

    Şimdi sıcak su dolu kaptaki havluyu sıkıp düzleştirin ve iki gözünüzü, elmacık kemiklerinizi ve alnınızı örtecek şekilde yüzünüze koyun. Gözlerin üzerine ellerinizle baskı yapmadan, sadece havluyu yerleştirin. Yaklaşık 30 saniye havluyu tutun ve sırtınız, boynunuz dümdüz ve dik
    olacak şekilde oturun.

    Şimdi de soğuk su kabının içindeki havluyu alın ve suyunu sıkıp havluyu düzleştirin. Havluyu daha önceki gibi gözlerinizin üzerine yerleştirin. Yaklaşık 30 saniye beklettikten sonra, sıcak su kabındaki havluyu alın ve sıktıktan sonra hiç beklemeden gözlerinizin üzerine yerleştirin. Yaklaşık 30 saniye bekleyin
    ve soğuk su kabındaki havluya geçin. Bu döngüyü toplam 5 dakika yapın. 5 dakikalık süre dolduğunda, kuru olan havluyla yüzünüzü kurularken göz çevresine hafif hafif masaj yapın. Gözlerinizi açtığınız zaman, gözlerinizin ve göz çevresinin ne kadar rahatlamış ve özgürleşmiş olduğuna şaşıracaksınız panpalar. Şimdi de 10 dakika boyunca etafınızı seyredin. Bir şey görmeye çabalamadan sadece seyredin. En ufak ayrıntıları bile seyredin ve gözlerinizdeki ferahlığın ve rahatlamanın keyfini sürün.

    4. EGZERSiZ: Şimdi ellerinizi birbirine sürterek iyice ısıtın. Parmaklarınızdaki ve ellerinizdeki gerginliği gevşetin. Boynunuzu ve başınızı da hareket ettirin ve rahatlatın. Sonra rahat ve dik bir biçimde bir koltuğa oturun. Oturduğunuz yer karanlık bir yer olursa, bu çalışma çok daha verimli olur. Önünüze bir masa ve masanın üzerine de yüksek bir minder koyun. Bunun sebebi; kollarınızın yorulmamasını ve ağrımamasını sağlamaktır. Boynunuzu da dik tutacak şekilde, uygun yükseklikte bir minder koyun. Bu minderin üzerine dirseklerinizi koyun. iyice ısınmış olan ellerinizi, avuç içleriniz gözlerinizi karanlıkta bırakacak şekilde gözlerinizin üzerine koyun. Avuç içlerinizi yuvarlak şekle getirdikten sonra gözlerinizin üzerine yerleştirin. Elleriniz göz yuvarlaklarınıza
    ve yüzünüzdeki kemiklere kesinlikle baskı yapmamalıdır. Tam anlamıyla bir pamuk yığınını gözlerinizin üzerine yerleştirmişsiniz gibi hiçbir baskı olmadan ve tamamen karanlık olacak şekilde ellerinizi yerleştirin ve bu karanlığı mümkün olduğunca uzun bir süre seyredin. isterseniz yarım saat, isterseniz 1 saat, isterseniz daha da uzun bir süre yapabilirsiniz. Sadece karanlığı seyrederek zihninizi sakinleştirin. Dışarıdaki her şeyin simsiyah olduğunu hayal edin. Evlerin, arabaların, denizlerin, gökyüzünün, kısacası her yerin ve her şeyin simsiyah olduğunu düşünün. Bitirmek istediğinizde, ellerinizi indirin fakat gözlerinizi açmayın.
    Bir süre de bu şekilde bekledikten sonra gözlerinizi açın ve aydınlık bir yere geçerek etrafınızı seyredin ve görüşünüzün ne kadar netleştiğine şaşıracaksınız.

    Gözlerime korumak:
    • Çok fazla bilgisayar ve telefona bakmayın. Bakarken de ekran parlaklığını mümkün olduğu kadar düşük tutun ve bakabildiğiniz kadar uzaktan bakın. Bir de mesela 15-20 dk baktınız ekrana, şimdi de evin içinde çok uzak bir noktaya 1-2 dk odaklanın, böylece gözlerininiz sadece yakına odaklanmaz, uzağa da odaklanır biraz.
    • Güneş ışığına doğrudan bakmayın. Güneş gözlüğü ile de bakmayın, hiç bakmayın. Bir de güneş gözlüğü takarken çakmalardan, kalitesizlerden almayın.
    • Kitap okurken veya ders çalışırken de kitaba çok yakından bakmayın.
    • Denize veya havuza girerken, kesinlikle deniz gözlüğü takın.
    • Her gün 7-8 saat uyumaya özen gösterin.

    Evet benden bu kadar.
    ···
   tümünü göster