/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +1
    öğretmenlere seyyanen maaş artışı

    tüm öğretmenlere 2006 yılında 80 ytl tutarında ilave maaş artışı sağlandı. seyyanen yapılan bu artışla birlikte öğretmenlerin alım gücü bir miktar daha arttı. memur maaş artışı ile birlikte öğretmenlerin maaşındaki artış oranı 2006 yılı için yüzde 20’ye ulaştı.

    öğretmene toplu konut

    ankara’da 2700 öğretmen için geçmişte örneği olmayan bir imkan sağlandı. toki ile birlikte 2700 öğretmene uygun koşullarda ev sahibi olma imkanı sağlandı. uygulamanın yaygınlaştırılması için diğer illerde de arsa arayışları sürüyor.

    öğretmen lisesi mezunlarına karşılıksız burs

    öğretmenlik mesleğini sevdirmek ve özendirmek amacıyla destekleyici uygulamalar başladı. anadolu öğretmen lisesi mezunlarına üniversitede öğretmenlik mesleğini tercih etmeleri halinde karşılıksız burs imkanı sağlandı.

    öğretmenlik kariyer mesleği

    eğitimde kurumsallaşma ve insan kaynaklarının yönetimi ağırlık kazandı. öğretmenlik bir kariyer mesleği olarak ele alındı. bu proje ile hem öğretmenin birikimi hem de eğitimin kalitesi artacak.

    atamalarda adalet sağlandı

    öğretmenlerin il içi, il dışı, açıktan, naklen ve ilk atama işlemleri elektronik ortamda ve şeffaf bir şekilde yapılıyor. 800 bin öğretmenin bütün işlemleri elektronik ortama taşındı. ak parti iktidarının adaletli uygulamasıyla bu alanda ilk kez adam kayırmaların önüne geçildi.
    2005 yılında türkiye yeni bir ekonomik rekora daha imza attı. türkiye’nin toplam kamu net borç stoku, cumhuriyet tarihimizde ilk kez, bir önceki yıla göre gerileme gösterdi. 2001 yılında yüzde 90.5 olan kamu net borç stoku’nun gsmh’ya oranı ise yüzde 55.8’e geriledi.

    türkiye’nin kamu net borç stoku 2005 yılında bir önceki yıla göre azalarak cumhuriyet tarihinde bir ilke imzasını attı. 2004 yılında nominal bazda 272 milyar 235 milyon ytl olan toplam kamu net borç stoku, 2005 yılında 271 milyar 485 milyon ytl’ye geriledi.

    aynı dönemde kamu net borç stoku’nun gayri safi milli hasıla’ya oranı da 2004 yılındaki yüzde 63.5 oranından yüzde 55.8’e geriledi. 2001 yılında bu oran yüzde 90.5 olarak gerçekleşmişti.

    türkiye, yüzde 55.8 oranındaki bu oranla, maastricht kriterine çok yaklaşmış oldu. 2005 yılında bütçe açıklarında maastricht kriterini yakalayan türkiye, 2006 yılında da kamu net borç stoku’nun gsmh’ya oranında ikinci maastricht kriterini yakalamayı hedefliyor. türkiye, ab’ye üye olmak için maastricht kriterlerini karşılamak zorunda değil. maastricht kriterleri, ab ülkeleri için para birliği kriteri anldıbına geliyor.

    yüzde 62.7’den yüzde 16.3’e

    kamu kesimi borçlanma gereği’nin gsmh’ya oranı da önemli ölçüde düşerek yüzde 0.9’a geriledi. bu oran, 1993-2002 yılları arasında ortalama yüzde 10.3 olarak gerçekleşmişti.

    türkiye’nin borçlanma maliyeti de ak parti iktidarı döneminde büyük gerileme gösterdi. 2002 yılında ortalama yüzde 62.7 olan yıllık bileşik faiz, 2003 yılında yüzde 46’ya, 2004 yılında yüzde 24.7’ye ve 2005 yılında da yüzde 16.3’e geriledi.

    borçlanma vadeleri yükseldi

    borçlanma vadelerinde de türkiye daha önce görülmemiş gelişmeler kaydetti. 2002 yılında türkiye yıllık ortalama sadece 9 ay vadeyle iç borçlanma yapabilirken, 2005 yılında vade süresi 32.9 aya yükseldi. eurobond ihraçlarında da 2002 yılında vade süresi dolar için 7 ay, euro için 5 aydı. bu süre de 2005 yılında dolar için 30.2, euro için 10 aya yükseldi.

    borçlanmaya ilişkin bir başka sevindirici gelişme de toplam faiz harcamalarında görüldü. 2002 yılında türkiye’nin toplam faiz harcamaları 51.9 milyar ytl iken, bu miktar 2005 yılında 45.7 milyar ytl’ye geriledi. toplam faiz harcamalarının gsmh’ya oranı ise 2002’deki yüzde 18.9 oranından 2005 yılında yüzde 8.6 oranına geriledi.

    türkiye’nin borçlari sifira inecek mi?

    türkiye’nin borçları, konuyu istismar etmek isteyen bazı çevreler tarafından sık sık dile getirilerek olumsuz bir tablo halinde sunulmaktadır.

    borçlanma, dünyanın hemen her ülkesi için doğal bir finansman yöntemidir. her ülke finansman sağlamak için borç alır ya da verir.

    önemli olan borçların miktarı değil, gayri safi milli hasıla’ya oranı, faiz miktarı ve vade süresidir.

    dünyanın en gelişmiş ekonomileri borçlanmayı doğal bir finansman yöntemi olarak kullanmaktadırlar. örneğin 2004 yılında italya’nın net borç stokunun gsyih’ya oranı yüzde 103; japonya’da yüzde 82.1, almanya’da yüzde 59.9, abd’de yüzde 44.9’dur.

    bu ülkelerin net borç stokları türkiye’nin toplam kamu net borç stoku’nun kat kat üstündedir.

    ancak bu ülkeler piyasalardan düşük faizle ve uzun vadelerle borçlanabildikleri için borç stokunun fazlalığı risk teşkil etmemektedir.

    türkiye borç yapısında son üç yılda gerçekleştirdiği büyük değişimle bu riskleri geride bırakmıştır. bugün türkiye, uluslararası piyasalardan düşük faizle, uzun vadelerle borçlanabilmektedir. yani borçların sürdürülebilirliği ve borç çevirme riski türkiye için oldukça azalmıştır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster