/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +13
    Eve geçtik Ahmet hoca, neneme ve babama onların şehre geri dönmeleri gerektiğini burda olmalarının doğru olmadığını söyledi. Babam biraz itiraz eder gibi olsada nenem ve Suat abi yatıştırdılar ve gitmeleri için ikna ettiler. Ardından ikisiyle vedalaştıktan sonra arabaya bindiler. Arabadan öyle bi bakışları vardı ki aile kavrdıbını o gün anladım. Allah kimsenin ailesini başından ekgib etmesin. Sahipsizlik zor çünkü. Neyse eve geçtik oturduk bizim köy evide aynen Ahmet hocanın evi gibiydi tek farkı daha küçüktü ve banyo yoktu. Gerekte yoktu aslında çünkü en fazla 3-4 gün kalıyorduk. Biraz oturduk ardından Suat abiyle etrafı temizledik salondan sonra odaya geçtik ama odada fazla iş yoktu. Aradan baya zaman geçmişti Suat abi Nihat şu Haydarı ara nerde kaldı dedi. Tamam abi arayayım dedim. Aradım telefonu kapalıydı yahu beş dakika sonra tekrar aradım yine kapalıydı. Abi başına bi iş gelmiş olmasın. Çıkıp arasak mı dedim. Ahmet hoca nerden arayacaksınız oğlum havada karardı zaten hem yol yorgunusunuz bugün dinlenin yarın bakarız çaresine. Suat abi çocuğa sebep olmam inşallah sen onu koru Allahım dedi. Oturduk biraz sohbet ettik. Köyü sordu Ahmet hoca bende en ince ayrıntısına kadar anlattım zaten küçük bi köydü 15 hane vardı. Yine köyle alakalı sohbet ediyorduk farklı konularda konuşuyorduk. Zaman geçmişti yatsıyıda kılmıştık. Ardından yataklar serildi Ahmet hocayı içerdeki odaya aldık. Bizde yine aynı şekilde salonda serdik yatakları. Suat abi hadi Allah rahatlık versin hocam dedi. Hocada sizede evladım dedi. Tam o anda kapı çaldı lan saate baktım gecenin onbiri kim lan bu saatte dedim içimden. Kapıya doğru yöneldim. Kapı yine çalındı. Kalbim küt küt atıyordu. Kim o dedim. Benim Nihat aç dedi dışardaki ses. Gelen Haydardı. içerdekilere bakıp açayım mı dedim sessizce. Ahmet hoca kafasını salladı aç dedi. O sırada aç lan hadi ya dedi. Kapıyı açtım gelen Haydardı derin bir oh çektim. içeri girdi oturduk. Hocayla tanıştı. Ardından okulundaki evde çok korktuğunu geri döndüğünü söyledi. Suat abiyede abi sözünü dinlemedim affet dedi. Suat abi yok bende pişman oldum seni yolladığıma iyi ki geldin dedi. Sonra neden bu kadar geç kaldığını sorduk. Köy minibüsünü kaçırdığını ve saat 7:30 arabasını beklediğini söyledi. Yoldada minibüsün lastiği patlamış anca gelebilmiş. Neyse Haydarada aramızda bi yer yatağı yaptık çok severdi yer yatağını çocuk gibi girdi yatağa sonra Ahmet hoca yanında getirdiği eşyelarıyla birlikte içeri geçti herkes yattı. Uyurken son zamanlarda pek fazla rahatsız edilmediğimi hissettim belliki iki tarafta bana bi şey olmasını istemiyordu. Emanetin yerini hatırlamıyordum. Hatırlamam iyi mi olur kötü mü olur onu dahi bilmiyordum. Hiçbir fikrimde yoktu. Bu düşüncelerle uyuya kaldım. Sabah uyandık herkes kalkmıştı kuşların cıvıltısıyla birlikte çok güzel bi kahvaltı yaptık. Damda çok hoş olurdu kahvaltılar. Herkesin yüzü gülüyordu. Sanki her şey normalleşiyordu. Neyse kahvaltı bitti sofrayı topladık aşağıya indik. Ahmet hoca oğlum siz köyde dolaşın isterseniz ama fazla uzaklaşmayın bende evi manen kuvvetlendireyim dedi. Bide çıra toplamamızı istedi. Tamam dedik dışarda gezmeye başladık. Konuşa konuşa geziyoruz. Birden Suat abi arkadaşlar çok uzaklaştık dönelim hadi dedi. Gerçekten lan hiç farketmemiştik çayıra kadar gelmiştik. Birden Haydar abi şunlara bak dedi. işaret ettiği yere baktık. ilerde tepelik biyerin üstünde bi eşşek birde köpek yanyana durmuş hareketsiz bir şekilde bize bakıyordular. Üçümüzde kaskatı kesildik. Haydar abi bu yoksa demesiyle Suat abi kaçın çabuk koşun dedi. Arkadaş öyle bir koşuyoruz ki yani şunu söyleyeyim belki abartıyor diyeceksiniz ama topuklarım k.çımı acıtıyordu böyle bi korku yok. Eve nasıl vardık nasıl yetiştik hatırlamıyorum ciddi anlamda korkmuştuk yine. Haydar abi neydi öyle onlar bi gariptiler ilk defa bi eşşekle köpeğin böyle yanyana durduğunu görüyorum dedi. Suat abi ne olacak onlardı işte bizi takip ediyorlar anlaşılan dedi. Kapıyı çaldık Ahmet hoca biraz beklemeden sonra kapıyı açtı. Ne oldu diye sordu bizi öyle görünce. Olayı anlattık sakın bi daha uzaklaşmayın dedi. Bizi koruyanlarıda tehlikeye atıyorsunuz. Zaten sayıları az dedi. Orda aklıma geldi hocam peki berzah kabilesi kaç kişi dedim. Ahmet hoca deniz cini dışında 12 uşağı var bunlar ileri gelenleri rahatsız edenlerde onlar dedi. Bu 12 kişi güçlü sayılır. Tedbirsiz yakalanmadıkları sürece yok etmekte zordur dedi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster