/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 126.
    +17 -2
    Devam Panpalar..(Daha arkadaşınki ve videolarda var Rezz almanız Yeter Beyler .. Bu arada Okuyanlarda varda Şukuyu Esirgiyonuz O kadar Yazıyorum amk Elim gibiliyor Burda..)

    Anlat hele dedi Ahmet hoca. Hocam bu köydeydim telaşla ordan oraya koşturuyordum taşların altına ağaçların arasına bakıyordum sonra üzülerek bu eve geliyordum, evin önünde duruyordum. Yaşlı bi adam geldi halimi hatrımı sordu. Bende onu sordum. Oğlum dedi sanki bi sıkıntın var dedi. Evet amca bi şeyi arıyoruz ama bulamıyoruz, hayatımız söz konusu ama öğrencim hatırlayamıyor yerini dedim. Torunuma bıraktığım şeyi mi oğlum dedi. Amca sen Nihatın dedesi misin dedim. Evet oğlum dedi korkmayın kurtulacaksınız gel sana emanetin yerini göstereceğim dedi. Dedem imdadımıza yetişti demek dedim içimden. Hoca eeeee Suat nerde bu emanet dedi. Amca beni aldı ve bu eve girdi ve yerini gösterdi. Nerde abi dedim. Odanın altına gömmüş hocam yeri eliyle gösterdi. Ahmet hoca hemen odaya girin çabuk hemen hemen diye öyle bi bağırdı ki korkudan nasıl girdiğimizi hatırlamıyorum Ahmet hoca halıyı kaldırdı. Benle Haydar ağlamaya başlamıştık ama belli etmemeye çalışıyorduk. Çünkü ne olacağı belli değildi yeri öğrenmişlerdi ve geleceklerdi. Halıyı kaldırınca odanın köşe tarafında çizilmiş bi çember ve yer yer serpiştilmiş çıralar vardı tam pencerenin dibindede baya toplu bi çıra yumağı vardı herhalde topladıklarımızın çoğu ordaydı . Ahmet hoca hemen bu çemberin içine girin ve gözünüzün önünde parçalansam dahi çıkmayın burdan dedi. Tamam hocam dedi Suat abi. Bekledi bekledi içimden sayıyordum bi süre sonra 2-3 dakika geçmiştiki odada simsiyah lekeler oluşmaya başladı. Duvarlarda nokta şeklinde siyahlıklar oluşuyor büyüyorda büyüyordu. Allahım korkudan ölecektim az kalsın. Suat abi, ben ve Haydar sıkı sıkıya sarılmıştık. Dairenin içindeydik ve bende cevşende vardı ama yinede korkuyordum. Birden odanın küçük penceresi kırıldı. Sesler geldi Ahmet hoca arapça konuşuyordu. Bi fısıltılar bi Ahmet hocanın sesi geliyordu. Belli ki burdan ayrılmamızı istiyordular son bi teklif yapıyordu berzah kabilesi. Ama kabul etmemiz demek ölüm antlaşmamızı kabul etmek demekti… Ardından salondan sesler gelmeye başladı dış kapı büyük bi gürültüyle kırılmıştı. Sonra sessizlik oldu ardından odanın ağaçtan yapılma kapısı zorlanmaya başladı. Kapıya büyük bi güçle vuruluyordu öyle bi güç ki normalde kapının tuzla buz olması lazımdı ama kapı 10-15 cm yerinden ayrılıyor tekrar yerine geçiyordu. Gaz lambasınında ışığı bir hayli azalmıştı. Kapıya vuran güç ordan ayrılmıştı dış kapıdan tekrar sesler gelmeye başladı. Sonra Suat abi o ne yahu dedi bağırarak. Kırılan küçük pencereden odaya simsiyah incecik dumanlar giriyordu. Ahmet hoca yüksek sesle bağırmaya başladı. Ey berzah kabilesi buradan ayrılmanız için sizi uyardım. Ama siz inkarcı Allaha şirk koşan mahluklarsınız kitap için geldiniz ama büyük bir tuzağa çekildiniz. itibar hırsı gözlerinizi kör etti. iki ateş arasındasınız hemen arkanızda huteyn kabilesi var odadanda çıkamazsınız. Bunu siz istediniz. Ey on bir kafir şimdi adelet zamanı dedi. Hepimiz şok olmuştuk ve olanları izliyorduk. Birden tanımlayamayacağım iğrençlikte ve frekansta gelen seslerle birlikte ev sallanmaya başladı. Ahmet hoca çıraları tutuşturdu.Tam camın altındaydı en büyük alev. Ev beşik gibi sallanıyordu. Biz yere çömeldik ve birbirimize sarılmaya devam ettik. Ahmet hoca bi ara yere düştü kalkamıyordu yaşlı bedeni dayanamamıştı bu yüke. Çünkü yükleri pek ağırdır herkes kaldıramaz. Tam o sırada Haydar kalktı hocam yardıma geliyorumdedi. Olmaz Haydar dedim çıkma dedim Ama yardım etmeliyiz dedi. O sırada oda simsiyah olmuştu hemen yakınımızdaki Ahmet hocayı dahi zor görüyorduk. Sen dur ben çıkacam dedim. Olmaz dedi ben daha güçlüyüm ben gideyim dedi. Haklıydı da resmen benim iki katımdı yarma herif. Ama bendede cevşen var sen sakın çıkma dedim. Cesaret miydi çaresizlik miydi bilmiyorum. Suat abi hocam iyimisiniz dedi. Demesiyle ben çemberden çıktım hemen yanına fırladım yaşlı adamcağızı ayağa kaldırdım hemen. Zor bela ayakta duruyordu hemen yerine geç diye bağırdı az kaldı iblisler dedi. Tamam dedim tam yerime geçiyordum çembere girecektim ki aman Allahım bi kulak çınlaması ki anlatamam biri sanki var gücüyle vurmuştu abna. Resmen havalanmıştım havalanıp duvara çarpmamla yere kapaklanmam bir oldu. Yerde boylu boyunca uzanıyorum. Suat abi ve Haydar bana bakıp bağırıyorlardı ama hiç bi şey anlamıyordum. Ahmet hocaya bakıyordum güç bela görüyordum. Ama dua etmeye devam ediyordu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster