/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +4 -6
    sümerlerdir. benzerliklere başlayalım...

    “isa’nın tanrının oğlu olması” sümerlerden gelme

    isa ile ilgili bu başlığı muazzez ilmiye çığ’ın kitabındaki yazılanlara bakarak kendi anlatımım ile kaleme alıyorum.
    ümerler de çok ilginç bir anlayış var. sümer rahibelerinin çocuk doğurması yasaktı. evlilik serbestti ama çocuk yapmamak şartıyla. çünkü rahibelerden doğan çocuklar “tanrının çocuğu” olarak görülüyordu. bu anlayış ve kur'an’daki bir ayet isa’nın neden “tanrının çocuğu” olarak görüldüğünü çok iyi şekilde anlamamıza yardımcı olmuş oluyor.

    âli imrân suresi, ayet 35-37:
    "imran'ın karısı şöyle demişti 'rabbim karnımdakini azatlı bir kul olarak sana adadım. adağımı kabul buyur. rabbim onu kız doğurdum, ona meryem adını verdim. kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu sana ısmarlıyorum' dedi. rabbi onu hüsnükabul gösterdi ve güzel bir bitki gibi yetiştirdi. zekeriya'yı (teyzesinin kocasını) rabbi onun bakımı ile görevlendirdi. zekeriya onun yanına, mabede her gelişinde orada bir rızk bulur 'bu sana nereden geliyor?' derdi. o da 'allah tarafından' derdi."

    yukarıdaki ayete baktığımızda meryem’in zamanında mabetler olduğu anlaşılmaktır. (tevrat ve incil'de de mabetlerin bulunduğu yazılı.) meryem ise mabet’e adanmış ve mabette yetişmiş bir kızdı. bir şekilde (bazı kitaplara göre de nişanlısı yusuf’tan) hamile kaldığında çocuğunu gidip ücra bir yerde doğurmuş olmalı, çünkü çocuğunun “tanrının çocuğu” diye öldürülmesinden korkuyordu. böylece isa’ya büyüyene kadar “tanrının oğlu” olduğuna inandırılması, "ben tanrının oğluyum" diyerek ortaya çıkmasına ve böylece öldürülmesine sebebiyet vermiş olmalı.
    muazzez ilmiye çığ kitabında konunun sonunda şunları belirtiyor:
    “mezopotmaya'da eski çağlardan başlayarak yeni babil devrine kadar adak olarak veya kıtlıktan korumak üzere çocuklar mabede verilirdi. meryem hikâyesinde bu geleneğin sürdüğü anlaşılıyor. (l.o. oppenheim, ancient mesopotamia, chicago, 1964, s. 107.)”
    ···
   tümünü göster