ertesi gün öğlen okulun yakınlarında buluştuk , sema dışarıdan çok sert bi kız gibi gözükmezdi zaten dedim ya garsona kızdılar diye oturup ağlayan bi kızdı , ama kızın bu kadar zor bir hayatı olduğunu hiç tahmin edememiştim panpalar , çok baskı altında ve hiç bir zaman kendi aldığı kararları uygulamasına izin verilmemiş bir insan , hep etrafındakilerinin istediği gibi yaşamış biri , çok naif , çok sevgi dolu bir insan . Bu kızı nasıl üzersiniz lan diye bağırasım geldi onun halini görünce , o gün sanırım 5 saat kadar konuştuk. Öncelikle burak konusundaki endişelerini gidermekle olaya başladım , o işi ben halledicem senin ruhun duymayacak dedim şöyle bir baktı , halledemezsin dedi . O an işte çok zoruma gitti beyler , kızı bildiğin sindirmiş huur cocugu sümme hassa allah gibi korkuyordu burak denen köpekten , hallederim dedim pek inanmamakla birlikte peki dedi sadece. Babasıyla olan konuya yapabileceğim bir şey olmadığı için onu atladım , okuldaki tayfası konusunda çok çekincesi vardı , özellikle sergülün benden hoşlanması ve biz çıkarsak sergülün buna gerçekten çok üzüleceğini düşünüyodu , sen olmasan bile , o kız dünyada tek kalsa bile o kızla işim olmaz o kızı babası verirken sözleşme imzalatır geri getiremezsiniz diye dedim , güldü , sarı saçlı yarim o gülünce dünyada herşey benim için değerini yitirdi , uzun uzun baktım beyler oda bunu farkedince noldu gibisinden bi durdu , şu gülüşünü görmek için hayattaki her şeyi karşıma alırım sen bana gelmiş neden bahsediyorsun dedim. Utandı kıpkırmızı oldu ah ulan ahhhhh efkarlandım amk anlattıkça. Nese o cafeden sevgili olarak ayrıldık , beyler aklında çokça soru işareti olan bir kız , o soru işaretlerini gidermek için varını yoğunu ortaya koyacak bir erkek olarak ayrıldık o cafeden