+100
Yüzümü mahkeme duvarı gibi yaptım,
"Kardeşimle konuşuyorum, maalesef" dedim.
Beyza lan bu.. o kadar kolay pes eder mi?
Fatih'e döndü,
"merhaba" , dedi gülümseyerek.
"merhaba" dedi Fatih'de. Ama o gülümsemedi, kardeşim işte..
"biraz izin verir misin, konuşmam gereken bir şey var da Teleri'yle" dedi, olan tatlılığını gösteriyordu, sinsii..
Fatih bana döndü, "ne yapıyım?" tarzı baktı. Hafif kalktım masadan,
"ben sınıfa gidiyorum kardeşim, görüşürüz" dedim,
"eyvallah, görüşürüz" dedi o da kalkarak.
Ne Beyza'yla konuşacak moralim, ne de sinirlenmeyecek bir yapım vardı. Daha fazla birilerini üzmek istemiyordum. Aklım sıra işte, 20 yaşına basacak bebenin almayı düşündüğü eylem buydu..
bir zamanlar ki en yakın kız arkadaşıyla konuşmamak..
Sınıfa çıktım.. kaltağı gördüm, yine sinirim attı. Kakara kikiri konuşuyordu kankasıyla.. amın evladı..
Küçük Teleri'de sinirlendi bu sefer,
"indireyim mi hocam?" tarzı egoist bir soru sordu.
sen daha kendini indirmeyi beceremiyosun, elalemi mi indirecen?
otur oturduğun yerde yavşak..