Yurduna bıraktım Beyza'yı, bende yurda geçip, odaya girdim, Fatih yatmış telefonla takılıyor.

"Kanka yüzün gülüyor? barıştınız mı lan?" dedi, doğrularak yataktan.

Oturdum bende kendi yatağıma,

"aynen kanka aynen de.. iki dakika da teslim olmuşsun lan kıza, sen var ya sen.." dedim, hem gülüp hem de işaret parmağımı ileri geri sallayarak.

"yürü git lan, yardımcı oldum işte"

"sen adamsın kardeşim" dedim,

"sağol bremın" dedi, güldük.

Yan odada iki çocuk vardı, Cihan'la Bilal, ilk sınıflar daha. Yurda geldikleri zaman tanışmıştık. Onları çağırdık, hafif çekingen duruyorlardı, gerçi çok normal bir durum.

Bunlarla Batak atmaya başladık, bir kaç hile yapsakta Fatih'le, adil bir şekilde galibiyet alıp postaladık lavukları.
Fatih'in leptop'undan film açtık sonra, Testere 3.

"Iğğy", "öğğk"," bööğh" seslerimiz eşliğinde bitirdik filmi, bitince, Fatih,
"oğlum film efsaneydi lan, hepsini izleyelim aq" diyince kahkaha attım.

"bune lan? ben daha vahşetli şeyler yaparım" diye atladı Küçük Teleri.. giblemedim.. sustu..

Akşam 9 gibi telefon çaldı, baktım, Selim arıyor.. O iş vardı bide dimi aq..