Oturduk masaya, diktim gözlerimi, gibecek gibi..

"konuş hadi ne konuşacaksan" dedim soğuk bir şekilde.

"önce kahve alıyım, öyle konuşalım?" dedi, gülümsemeye çalışarak.

Hasbinallah çekiyorum..

"Cansu, kalkıyorum bak" dedim, hafif ayaklandım ki,

"tamam.. dur.. otur, konuşucam" dedi,

hemen de yiyor amın evladı..

Derin bir nefes aldı, göğsü ileri geri gitti, memelere bakmamak için zor tuttum kendimi..

"Teleri.. özür dilerim.." dedi masaya bakarak.

Özür? Cansu?

"ee yani?" dedim soğukluğumu koruyarak.

"hatalıyım biliyorum, hatta çok hatalıyım.. sen bana gururumu kıracak bir şey yaptın ben de sana yaptım, o gece olmaması gerekiyordu biliyorum, kendimi tutamadım, senin canını yakmak istemiştim, ama bu kadar ileri gideceğini bilmiyordum.. galiba biraz fazla oldu.. özür dilerim her şey için.." dedi üzülmeye çalışarak.

Biraz fazla oldu galiba diyor bide.. bak bak.. o an kafasından tutup pervaneye asasım gelmedi değil..

Son dedikleri bayağı siniri arttırdı, dişlerimi sıkıyorum.. yumruğumu sıkıyorum masanın üstünden, nefesim hızlıca atıyor..

Bu sinirle kalamazdı ama..

Teleri'nin de diyecekleri vardı..