Şansımın da yaver gitmesiyle Hazal'la buluşacaktım.. Fatih ve Beyza'da olacaktı..

Geldim yurdun önüne, indi o da beş dakika sonra. Yeşil hırkasını çekmiş yukarı, altında da koyu mavi kot pantolon vardı, geldi yanıma, yanak yanağa öpüştük, kokusunu ilk defa hissettim o anda.. papatya gibi, gül gibi, lale gibi.. çiçek gibi kokuyordu..

ilkler önemlidir.. ilk hisleri yaşamak..

Ben onun güzel kokusunu hissederken çektik kafamızı, şöyle bir baktı üstüme,

"yakışmış gömlek" dedi sırıtarak, Ben de,

"yakışmış.. hırka.." dedim, güldü.

"napıyım ya üşüyorum kış ayındayız malum" dedi gülümseyerek.

Kollarımla sarmalayıp ısıtmak vardı da..

"üşürsen iste ceketi (:"

"sen üşürsün o zaman da (:" dedi aynı tatlılıkla.

Gülümsedim, az sohbet ede ede Beyza'ylar ile buluştuk.
Ne yapalım, ne edelim dediktan sonra sinemaya gitmekte karar kıldık.