1 hafta sürekli mesajlaştım Hazal ile. Konuşacak konu bulmak için zütümü yırtıyordum resmen.. ama fazla darboğaz da etmek istemiyordum kızı. Buluşmak için bir boşluk arasam da olmadı..

Savunma yerinde.. sağlam..

Çarşamba günü.. dersler fişşek tarzı geçti, fakülteden çıktık Beyza'yla. Fatihin binaya gittik, onu da alıp üni kapısından çıktık. Konuşa konuşa yurda doğru giderken, arkadan bir ses geldi.. Hazal'ın sesi,

"bensiz nereyee" diye. Kalbim yine aldı başını gitti.. Beyza'yla Fatih güldü, ben gülümsedim, geldi sarıldık.

"nereye ya bensiz topluca (:" dedi ardından gülerek. Beyza,

"seni unuttuk dimi yaa, özür dileriz canım" dedi gülümseyerek.

"öyle olsun canım, Teleri?" dedi bana bakarak.

Yüzümü çok saçma bir hale büründürüp,

"aslında senden kaçıyorduk, yakaladın" dedim hafif gülerek.

Yüzü düştü lan.. dilimi gibeyim.. baktı yüzüme,

"öyle mi.. tamam anladım.. ben de bu akşam çıkalım mı diyecektim sana"