Ankara’da xxx yerde emekli bir imam vardı. Adına Kemal diyim. Kemal hoca bir çok mazın köylerde imamlık yaptığı için bu tür olaylarla haşır neşir ve arif abiyi de oradan tanıyor. Ercan bey isim araştırırken kemal hocadan 4,5 tane isim istiyor. Bunların içerisinde de arif abi var.
Herneyse beyler biz tamam demesekte olayın merakını da üstlenip arif abi ile Arapça yazılara bakmaya başladık. Tahtadakini çay içerken ben okudum..
Üst satırda zen yazıyor. “Zen” yazıyordu. Zen Arapça bir çok anlama gelir..
Kadın , boş bir yerdeki ilah".. Farsçaya da yakın farsça kadın vs..
Altındakilerden bir şeyler çıkaramadım biraz bozuk yazılmıştı.
Arif abiye dönüp zen dedim. Hayırlısı diyip çayını yudumladı.. Ercan beyde emin beyi arayıp odaya çağırdı. Emin bey gelene kadar biz bu yazıların olay yerinden mi olduğunu söyledik.
Evet dedi. Maktulün cebinden ve çevrede kağıtlara yazılmış şekilde bulunan şeyleri oraya yazmaya çalıştım en çok kullanılanlar bu tahtada dedi. Peki siz biliyor musun diye sordum. Ercan bey bu gidişle öğreneceğim dedi..
Arif abiyle ben konuşurken emin bey geldi hemen hoşbeş edip oturdu. Bu sırada Ercan beyl dosyaları kurcalamaya başladı. Emin bey benim yanıma oturdu fotoğrafları göstermeye başladı. Arif abi ise daha çok cesedin adli tıp raporuna bakıyordu.