Üniversite öğrencisiyiz tabi o zamanlar. 3 arkadaş bir öğrenci evimiz var. Haftalık 100 TL ile idare ediyoruz bir şekilde. Günlerden pazar, parayı yine çatır çutur yemişiz açız evde de yiyecek bir şey yok dışarıda yiyicez 4 TL param kaldı. Bizimkilere bir bakış attım onlardan da bir şey çıkmayacak gibi biri çorabından 1 lira çıkarttı diğeri son paramı sigaraya verdim dedi dedim yürüyün amk binleri gidiyoruz çorbacıya. Cebimizde toplam 5 lira ile çorbacının kapısının önünde kara kara düşünüyoruz kime yetecek bir çorba diye (kelle paça 5 lira) tam o sırada aklıma dahiyane bir fikir geldi. Ekmek nasıl olsa beleş amk bana bana yeriz dedim girdik çorbacıya kelle paçamız geldi bana bana yiyoruz. Ekmek bittikçe istiyoruz çorbacıdan adam getiriyor. 3 arkadaş herkese 3 ekmek düşecek şekilde 9 tane ekmek bitirdik dıbına koyim. Şimdi siz diyeceksiniz ki amk hayvanları nasıl yediniz o kadar ekmeği. Ekmek ekmeğe benzemiyor ki amk kof kof hamur kalmış yarısı zaten doyurmuyor 1 lira tanesi. Neyse doyduk sonunda kalktık kasaya doğru yavaş yavaş yürüyoruz çorbacı kasada bizi gibecekmiş gibi bakışlarla kesiyor. Kesin bir takluk var seziyorum ama bir yandan da yürüyoruz artık yapacak bir şey yok. Neyse kasaya geldik hiç bozuntuya vermeden "borcumuz nedir usta?" dedim. Çorbacı aynı bakışlarla dedi ki : "Hadi çorba benden olsun. Siz bana ekmeklerin parasını verin yeter."