1-2 gün erolla takıldıktan sonra gitmeye karar vermiştim bu arada yine gözlerim her yerde onu arıyordu, telefondanda ara ara arıyor mesaj atıyordum fakat cevap gelmiyordu. en son erolun telefonundan aramak istedim aradım fakat yine açmadı bu sefer daha çok merak etmiştim aileme ise ne zaman geleceğim ile ilgili birşey dememiştim. o gece geri dönüş kararı aldım kafaya koydum herşeyi unutup geri dönecektim.

beyler o gece ankaraya döndüm yine aylak aylak takılmaya başladım dershaneye gidip onun hakkında bilgi alamıyordum diğer sekreter kızları tembihlemişti onlarda ağızlarından birşey çıkmıyordu. benimde aklıma bu şeklilde bin türlü şey geliyordu.

birgün arkadaşım erol beni aradı dediki iş bankasının istanbulda uzmanlık sınavı var gel gir ne yapacaksın devlet memurluğunu buradan daha çok yükselme şansın var dedi benimde aklıma yatmıştı fakat benim gönlümde hiç geri istanbula gitmek yoktu biraz kendim ile çatışıp en sonunda sınava gitmeye karar vermiştim.

istanbula gitmeden önceki gece yani akşam mert ile baya içtik kafam bir dünya gece yola gidecektim mertten telefonu aldım ve mesaj attım...

" iyi geceler gönlüm en derin kuyularından sesi gelen yarim, seni özledim ama ben sensizliği hiç sevmedim, nemli gözlerini özledim ama göz yaşlarını hiç sevmedim ... bu gece otobüse binip istanbula geliyorum eğer beni görmek istersen sabah harem otogarında olacağım"

beyler bu mesajdan sonra kalktık arkadaşım beni ayıltmak için bir cafeye zütürdük bana bol bol kahve içirdi ben herşeyi hatılıyordum gece otobüse bindim direk uyumuştum zaten hatta ağzım alkol koktuğu için mert sakız almıştı o boğazımda kaldı gece 4 gibi öksüre öksüre uyandım ölecektim az kalsın.