/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3
    “9)Din birliğinin de bir ulusun [364(14)]kuruluşunda etkili olduğunu söyleyenler vardır. Ne var ki biz, bizim gözümüzün önündeki Türk ulusu tablosunda bunun tersini görmekteyiz. Türkler, islam dinini benimsemeden önce de büyük bir ulus idi. Bu dini benimsedikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan iranlıların, ne de Mısırlıların ve başkalarının Türklerle birleşip bir ulus oluşturmalarına yol açtı. Tersine Türk ulusunun ulusal bağlarını gevşetti; ulusal duygularını, ulusal coşkusunu uyuşturdu. Bu çok doğaldı. Çünkü muhafazid’in kurduğu din bütün[365 (15)] ulusallıkların üstünde yaygın bir Arap ulusçuluğu politikasına dayanıyordu.  Bu Arap düşüncesi, ümmet sözcüğü ile ifade olundu. muhafazid‘in dinini kabul edenler kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah sözcüğünün yer yerde yükseltilmesine adamaya zorunlu idiler. Bununla birlikte Allah’a kendi ulusal dilinde değil, Allah’ın Arap budununa gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve duada bulunacaklardı. Arapça öğrenmedikçe Allah’a ne dediğini bilmeyecekti. Bu durum karşısında Türk ulusu birçok yüzyıllar boyunca ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin, adeta bir sözcüğünün [366 (16)] bile anldıbını anlamadan Kuran’ı ezberleyip beyni sulanmış hafızlara döndüler. Başlarına geçebilmiş olan hırslı hükümdarlar, Türk ulusunca ne olduğu, kim olduğu belirsiz cahil hocalar ağzıyla saçılan ateş ve azap ile korkunç bir karanlık ve karışıklık içinde kalan dini, kendi tutkuları ve politikaları uğruna bir araç olarak kullandılar bir yandan Arapları zorla buyrukları altına aldılar, bir yandan Avrupa’da Allah sözcüğünün kutsal parolası altında Hıristiyan uluslarını yönetimleri altına aldılar. Fakat onların dinlerine ve ulusallıklarına ilişmeyi düşünmediler. Ne onları ümmet yaptılar [367 (17)] ne de onlarla birleşerek güçlü bir ulus yarattılar. Mısır’da belirsiz bir adamı halifedir diye, yok ettiler; hırkasıdır diye, bir palaspareyi halifelik belgesi ve üstünlüğü olarak altın sandıklara koydular. Halife oldular. Kimi zaman doğuya, kimi zaman batıya, kimi zamanda dört bir yana saldıra saldıra Türk ulusunu Allah için, peygamber için topraklarını, çıkarlarını ve benliğini unutturacak yalnız Allah yolunda olacak denli derin bir kendinden geçmişlik ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. Ulusal duyguyu yok eden, bu dünyaya değer verdirmeyen; yoksulluklar ve yoksunluklar ve kötülükler baş göstermeye başlayınca da,asıl gerçek mutluluğa  öldükten sonra öbür dünyada kavuşulacağı inancını aşılayan dinsel dogma [368(18)] ve dinsel duygu, ne var ki ulusun uyanıp aklı başına geldiği zaman, şu acı gerçeği görmesine engel olmadı. Bu korkunç manzara karşısında kalanlara, kendilerinden önce ölenlerin ahi retteki mutluluklarını düşünerek ya da bir an önce ölmeye dua ederek ahir ete kavuşmayı öğütleyen bir din duygusu, dünyanın en acı tokadıyla Türk ulusunun vicdanındaki çadırını yıktı; çağrılıları, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. Türklerin ortak vicdanı, derhal yüzlerce yıllık güçle ve açılıp ilerleme tutkusuyla, büyük bir coşkuyla çarpıyordu. Ne oldu? Türk’ün ulusal duygusu artık ocağında ateşlenmişti. Artık Türk, cenneti değil, eski ve gerçek büyük Türk atalarının kutsal kalıtlarının, [369(19)] son Türk ‘el’lerinin savunma ve korunmasını düşünüyordu. işte dinin ve din duygusunun Türk ulusuna bıraktığı anı. 10) Türk ulusu, ulusal duyguyu, din duygusuyla değil, fakat insanlık duygusuyla yan yana düşünmekten zevk alır. Vicdanında ulusal duygunun yanında insanlık duygusun onurlu yerini her zaman korumakla övünç duyar. Çünkü Türk ulusu bilir ki,bugün tuttuğu dönülmez uygarlık yolunda bağımsız; fakat kendileriyle koşut düzeyde ilerleği tüm uygar uluslarla [370 (20)] karşılıklı insancıl ve uygar ilişki, elbette gelişmemizi sürdürmek için gereklidir.ve yine bilinmektedir ki Türk ulusu, her uygar ulus gibi geçmişin bütün evrelerinde buluşlarıyla, bulgularıyla uygarlık dünyasına katkıda bulunmuş insanların, ulusların değerini bilir ve onların insanlığa bıraktıkları kalıtsal anıları saygıyla korur. Türk ulusu, insanlık evrenine gönülden bağlı bir üye ailedir.[371[21)] özetleme:bütün bu konuştuklarımızı kısa bir çerçeve içine sokmak istersem, şöyle diyebiliriz:Türk ulusunun ortaya çıkışında etkisi görülen doğal ve tarihsel olgular şunlardır:a)Siyasal varlıkta birlikb)Dil birliğic)Yurt birliğiç)Soy ve köken birliğid)Tarihsel yakınlık
    ···
   tümünü göster