-
76.
+1 -1Okurken bir başka kimse bizim için düşünür: Biz sadece onun zihin sürecini takip etmekle yetiniriz. Nasıl ki yazmayı öğrenirken talebe öğretmen tarafından kalemle çizilmiş çizgileri takip eder: Okurken de tıpkı bunun gibidir; düşünme işinin büyük bölümü zaten bizim için bitirilmiştir.Tümünü Göster
Bunun içindir ki kendi düşüncelerimizle meşgul olduktan sonra elimize bir kitap almak her zaman bizi bir parça rahatlatır. fakat okurken zihnimiz aslında başka birisinin düşüncelerinin oyun alanından başka bir şey değildir; ve sonunda onlar bizden ayrılır, geriye kalan nedir? Ve dolayısıyla öyle olur ki çok fazla-yani neredeyse bütün gün okuyan ve arada düşünmeksizin, eğlence yahut meşgale ile kendisini eğlendiren kimse, yavaş yavaş kendi kendine düşünme yeteneğini kaybeder. tıpkı at üstünden inmeyen bir adamın sonunda yürümeyi unutması gibi. Birçok eğitimli insanın durumu bundan pek farklı değildir: Okumak onları ahmaklaştırır. Çünkü her boş vakitte okumak ve sürekli olarak sadece okumak zihni mütemadiyen elle çalışmaktan daha fazla felç edici bir etkiye sahiptir. zira bu ikinci durumda uğraş kişiye kendi düşüncelerini takip edebilme imkanı sunar. Nasıl ki yabancı bir cismin ağırlıgı üzerinden hiç ekgib olmayan bir çelik yay sonunda esnekliğini kaybeder; başka bir kimsenin düşünceleri sürekli olarak üzerinde bir baskı yahut tazyik unsuru olarak varlığını koruyan bir zihin de körelir. keskinliğini kaybeder. Sürekli yiyerek bir kimse midesini bozar ve böylelikle bütün bedenine zarar verirse, zihin de düşünce malzemesiyle lüzumundan fazla beslenerek boğulabilir. Çünkü bir kimse ne kadar fazla okursa okuduklarından kalan izler de kaçınılmaz olarak o kadar az olacaktır: Zihin üzerine tekrar tekrar yazı yazılan bir tablete benzer. Derin derin düşünmeye zaman yoktur, ve okunan şeyler ancak derin düşünmeyle hazmedilebilir, nasıl ki aldığımız gıdalar bizi yemekle değil sindirimle beslerse. Eğer bir kimse daha sonra üzerinde durup düşünmeksizin sürekli okursa okudukları kök salmaz. büyük bölümü itibariyle kaybolur. Gerçekten de bedensel gıdalarımızla zihinsel gıdalarımız arasında durum hemen hemen aynıdır: insanın yediklerinin beşte biri ancak hazmedilir, geri kalan buharlaşmayla terlemeyle ve benzeri şekilde kaybolup gider.
Bütün bunlardan kağıt üzerine dökülen düşüncelerin kumsaldaki ayak izlerinden farklı olmadığı sonucuna varılabilir:
Doğru, adamın yürüdüğü yolu görürsünüz, fakat yolda ne gördüğünü bilmek için onun gözlerine ihtiyaç duyarsınız.
dahice düşünceler. gerçekten ufku arttıracak şeyler yazmış-söylemiş üstad.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 18 06 2024
-
ördek gene çaylak yiyeceksin
-
vücut yerine fizik demek
-
entry silecektim gerek kalmadı
-
eski başlıklar silindi sözlüğe operasyon çekildi
-
feyzullah ve captain kavgası
-
kamil kudurma kardeş
-
mematinin abisi
-
beni neden sevmediniz ey inciciler
-
s2ndenalevcikartan
-
büyük işler sükünetle yapılır
-
öğretmenler günün kutlu olsun kanks
-
aizawasensei
-
zalinazurt nerdesin oç
-
almightygod
-
islamiyet in cenneti
-
her şeyee rağmenn bu hayatıı
-
havuç un son hali
-
şuanda klimasız bir odada oturan var mı
-
manolya en sevdigim kız ismi
-
alibrt
-
felek ile kelek
-
feleğin silsilesi karpuzun kavununkeleği meşhurdur
-
neige seni yola getireceğim
-
pisliğin kanalizasyonun arasında doğdum
-
eşcinsel olmak suç değil oğluşum
-
umut yok nikindende belli zaten sen bi
-
benim hikayemin kahramanları
-
150 cc motora 200 cc krank takmak
-
adam 40 yaşında ana evinde yaşıyor
- / 2