Şüveyş Kanalı ve Kanal Harbi’nde Osmanlı kuvvetleri geri çekilir ve Filistinde "asıl cephe" kurulur. Filistin, Suriye, Lübnan ve Irak'ta tek bir Arap ayaklanmaz ve Osmanlı kuvvetlerini arkadan vuran hiç bir olay olmaz...

Sadece Mekke Emiri Şerif Hüseyin 1916'da bazı Arap bedevi kabilelerini ingilizlerin yerine getirmedikleri bağımsızlık vaadine inanarak ayaklandırır ancak bu Mekke-Maan hattında yani "asıl cephenin" gerisinde olur... Birinci dünya savaşı hakkında fikri olan herkes bunun askeri açıdan hiç bir etki tesir etmeyeceğini bilir...

Cihad çağrısına islam ülkelerinin aldırış etmedikleri yalanı...

O çağda Islam dünyasının savaş için organize olabilmesi geçtik, savaş davetini GEREĞi gibi duyuracak komünikasyon imkanlarından bile mahrum bulunmasıyla ingilizlerin propagandası dahada güçlendi...

En büyük örneğide şudur ki; Çanakkale savaşında ingilizler safında savaşan Müslüman sömürge askerlerinden savaş esnasında esir alınanlarının sorgusunda dedikleri bunu kanıtlar nitelikte; "dinsiz Ittihatçılar’ın Halife’yi hapsettikleri ve Ingilizler’in de onu kurtarmak için Ittihatçılar’a savaş açtıkları "...

Nitekim Mekke Emiri Şerif Hüseyin de kendi isyan hareketinin ‘Halife’nin değil, ancak bozkurda ibadet edecek derecede Turancılıkla dolmuş olan Bakanların aleyhine’ olduğunu bildirmişti.”